Martın sonuna yaklaşılırken siyasette hareketli gün ve haftaların başladığını gösterir gelişmeler var…
Halkın genel olarak değerlendirme anlayışındaki temel esastan kaynaklanan düşüncenin 31 Mart’ta da kendini göstereceği inancına sırtını dayamış görünen AK Parti cephesinde değişen bir şey yok…
Bu nedenledir “17 belediye başkanlığını da yine kazanacağız” diyen AK Parti kurmayları, her seçim öncesi kendilerini zirveye taşıyan yöntemlerden yola çıkıp cadde-sokak, çarşı-pazar, park-bahçe, ev ev-mahalle mahalle dolaşıp ülkenin içinde bulunduğu sıkıntıyı bahane edip oyuna gelecek vatandaşı bilgilendirmeye özen gösteriyor...
Sadece AK Parti cephesinde değil, muhalefet de harekete geçmiş görünüyor farklı argümanlarla…
Buna karşın Cumhur İttifakı’na destek mahiyetinde olumlu sözler de düşmeye başladı ülkenin gündemine…
Zaman zaman AK Parti’yi yerden yere vuran Vatan Partisi Lideri Doğu Perinçek yanında, rahmetli Turgut Özal’ın mirasına sahip çıkıp yurtseverlik adına üstlendikleri sorumluluktan kaynaklanan duygu ve düşüncelerle ANAP Genel Başkanı İbrahim Çelebi’nin Cumhur İttifakı’nı destekler açıklamaları ve önceki akşam AK Parti İl Merkezi’ni ziyaretteki olumlu sözleri, muhalefetin yok saydığı “beka” konusundaki hassasiyetin eseri olsa gerek…
Bunun yanında, ilerleyen günlerde daha farklı katılımların olacağı varsayımıyla yola koyulan iktidar partisi, zamanın kendileri lehine işlediğini görmenin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın şehrimize gelecek olmasının moraliyle 31 Mart’a yürüyor…
Her seçim döneminde böyle şiddetli olmasa da malum kaynaklardan pompalanan ekonomik krizlere rağmen AK Parti ile MHP’nin beklentisi, yine zihniyet devrimi yaşamış, sakin ve kararlı bir düşünce yapısıyla sandığa koşacak seçmene duyulan güvene dayanıyor…
Seçim günü yaklaşırken adım adım, süreci öncekilerden farklı kılan bir olumlu hava gözlendiğini görmek; ülkemiz, ilimiz ve siyaset dünyamız adına şimdilik en büyük kazanç…
Seçime üç haftadan az bir süre kaldı…
Geçmişin gürültülü, olaylı ve gergin geçen seçim dönemleri aksine, hemen hemen tüm parti sözcüleri ve başkanlarının, hareketlenen seçim heyecanı içerisinde olsa da bir başka partiyi suçlamak, karalamak yerine, kazanıldığı takdirde neler gerçekleştirebileceklerine yönelik projeler üzerinde durması, bu dönemin göze çarpan en olumlu özelliği olsa gerek…
Vatandaşın ilgisini de çeken bu tavır seçimin kazanılması adına önemli bir kriter olarak yerel siyasetteki yerini almış görünüyor…
Bu doğrultuda ve iyi niyetle yola koyulmuş parti temsilcileri ve başkan adaylarına şans çiçeği “Papatyalar” gitsin istedik…