Ülkemiz gerek dünyanın içinde bulunduğu olağanüstü hal gerekse de İstanbul seçimiyle ilgili gelişmeler nedeniyle son derece kritik bir süreçten geçiyor…
Dünyaya her istediğini, sahip olduğu silah gücüne dayanarak kabul ettirmek adına yola koyulan çılgın bir liderin yönetimindeki ABD, binlerce kilometre öteden gelip burnumuzun ucundaki Kıbrıs açıklarında demirli sondaj gemilerimizi çekmemizi istiyor…
Yani uluslararası gerginlik giderek daha da tırmanırken, bu zorlu süreçte her türden siyasi çekişmeyi atıp bir kenara, devletine ve hükümetine sahip çıkacağı ümidini taşıdığımız eski Demokrat Parti kökenli siyasetçilerin bir araya gelip yangına körükle gitmelerini, doğrusu onlara yakıştıramadığımın altını önemle çizmek isterim...
“Çoban Ateşi” adını verdikleri hareketle yola koyulan ve aralarında eski bakan, milletvekili, il başkanları, parti kurucuları ve parti kademelerinde görev almış etkili isimlerin bulunduğu hareketten, ülke içi ve dışı olumsuz gelişmelerin yaşandığı şu sancılı süreçte devletin yanında olmaları beklenirken; kalkıp bu kriz ortamından siyaset yoluyla nemalanmak, onlar ve ülkemiz adına yaşanılacak büyük bir talihsizlik değil de nedir!
Siyasi ihtirasları uğruna eski cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile başlayıp yine eski başbakanlardan Ahmet Davutoğlu ve de kendisini 4 dönem beklemediği makam ve mevkilere ulaştıran partisine karşı hareketin içerisinde yer alan Ayhan Sefer Üstün’den sonra, siyasi yaşamlarına nokta koyalı yıllar olan eski Demokrat Partililerin de durup dururken “Fırsat bu fırsat” deyip yola çıkmalarını doğru bulmak mümkün mü!
Benim saygı duyduğum ve takdir ettiğim, hatta Tansu Çiller sonrası genel başkanlığa layık bulduğum Nevzat Ercan’ın da içinde bulunduğu adı-sanı unutulmaya yüz tutmuş eski siyasetçilerin kendilerinden farklı bir davranışla ve de özellikle şu kritik süreçte devletin yanında olmaları beklenirken, kalkıp suyu bulandırmak ülkem ve ilimiz, hem de onlar adına fevkalade talihsiz ve üzücü bir çıkış olsa gerek…
Dünyanın adım adım bir büyük felakete doğru gidişinin ayak seslerinin duyulduğu günümüzde onlardan, yeni bir bölünmüşlüğün senaryosuna oyuncu olmak yerine o yılların hürmetine çok daha farklı bir tutum ve destek beklenirdi oysa…
Bu duygularla toplumda geçmişteki hizmetleri nedeniyle olumlu izler bırakan tanınmış kişilere, kazanılan saygınlığı böyle sonuçsuz bir girişimle yok etmeye kalkmalarını hem kendileri hem de mazileri adına yaşanılan büyük bir talihsizlik kabul edip, “iri dikenli kaktüsler” gönderelim istedik…