Talebeliğim sırasında İstanbul’da seyretmiştim, hem de üst üste iki defa John Steinbeck’in “İnsanlar ve Fareler” adlı ölümsüz eserinden uyarlanan aynı adlı tiyatro oyununu…
Türk tiyatro tarihinin babalarından yaşayan efsane Haldun Dormen’in sahneye koyduğu o unutulmaz oyunun başrol oyuncusu, sevgilisini seveyim derken sıkıca sarıp öldürüyordu…
Sakaryaspor taraftarları, takımlarını ölesiye sevmenin getirdiği zararlar karşısında durup düşünmelidir…
Bundan hem yönetim hem de saha dışı kalan taraftarlar zarar görüyor, her defasında…
İsteriz ki sevgi ölüme yol açmasın…
Yani o cefakar ve vefakar taraftar aşık olduğu takımını kucağına alıp bir bebek gibi severken öldürmesin…
İçlerinden iyi niyetli olmayanların yol açtığı saha içi taşkınlıklara engel olunsun…
Sezon başında bu önemli konuya değindim “Dikkat!” diyerek…
Anlaşılan ne desek boş…
Görülüyor ki her hafta bir sıkıntı yaşıyor yeşil siyahlı kulüp TFF Disiplin Kurulu’na sevk edilerek…
Yine öyle olmuş, o muhteşem açılış gecesine gölge düşürecek şekilde…
Daha ilgin başındayız karşılanması kolay olmayan yasaklar gelmeye başladı peş peşe...
Bütün bunlar o tiyatro oyunundaki olayları hatırlatır bana...
Fazla sevgi, zarar veriyor takıma…
Bunca emek, bunca para…
Kim gitsin ister, böyle olaylar sonucu boşa…
Yapmayın çocuklar!
İçinizdeki ayrık otlarını ayıklayın, vermesinler zarar…
Sonra başlar sıkıntılar…
Herkes bu günleri arar…
Pişmanlıklar fayda etmez…
Sıkıntılar kolay kolay gitmez…
Bir kez daha hatırlatayım istedim, daha işin başındayken bu önemli sorunu…
Uyarıyı dikkate alıp “vazgeçilmez sevgiliyi” muhtemel sıkıntılardan arındıracak olumlu işlere yönelecek taraftarlara, istedim ki yeşil siyah laleler” gönderelim…