Sevgi açlığı olan insanlar ilişkilerinde beklentisi olan kişilerdir. Karşı taraf ona devamlı güzel sözler söylesin, sürekli ilgi göstersin, durmadan arasın, o hariç kimse olmasın isterler.
Bu arzuları sayesinde de karşısındaki insanlara gereksiz övgüler yağdırırlar, aşırı ilgiliymiş gibi davranırlar, karşısındaki insanı sevmeseler bile değerli gibi davranırlar.
Bu davranışın altında yatan sebep sevilmeme, değer görmeme, tercih edilen olmama kaygısıdır.
Bu davranış biçimi kişinin ikili ilişkilerinde de özel ilişkilerinde de böyledir. Sevgi açlığı olan kişiler kendinden başka kimseyle paylaşıma girilsin istemezler. Ondan başkasına ilgi gösterilmesin, ondan başkası övülmesin, devamlı tercih edilen kişi o olsun isterler.
Gereksiz övgülerine, aşırı ilgilerine, sevgi isteklerine karşılık alamadıklarında içten içe öfkelenirler. Bunu sevilmeme kaygısıyla dile getiremedikleri için de öfkelerini bastırırlar. Zamanla da duygularını kontrol edemez bir hale gelirler. Tuhaf davranışlarda bulunurlar.
Kendilerinden iyi olandan içten içe rahatsızlık duyarlar. Burada da sevilmeme, değer görmeme, tercih edilen olmama kaygısı arttığı için ne yapacağını bilemezler. Aşırı davranışlarda bulunurlar.
Sevgi açlığı olan insanlar özünde kendilerini çok sevmezler.
Anne veya babasından yeterince sevgi, ilgi, şefkat görmemiş kişilerdir. Bu açlığı diğer insanlarla olan ilişkilerinde kapatmaya çalışırlar.
Aslında ilgisizlik, sevilmeme, tercih edilmeme durumundaki öfkeleri anne babasınadır.
Sevgi açlığı olan insanlar çevresiyle sağlıklı bağ kurabilmek için farkındalıklarını açarak, özlerine inerek duygu kontrolünü sağlayabilirler. Bu noktada en önemli şey kabullenmektir.
Sevgilerimle…
Mail: [email protected]