Akyazı Ziraat Odası Başkanı ve Ziraat Odaları Birliği İl Koordinatörü Şener Bayraktar’ı dinledim, Reisoğlu Tesisleri’nde dün sabah…
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar’ı çok izledim ve dinledim ancak kardeşi Şener Bayraktar’ın ilk kez basın toplantısına katılacaktım…
O nedenle temsil ettiği kurum adına ne söyleyeceğine olan merakımı da giderebilme düşüncesiyle bulunduğum toplantı, yaklaşık üç saat sürdü…
Konu; toprak ve toprak ananın insanlığa sunduğu bin bir çeşit ürün olur da insan ilgi duymaz, etkilenmez mi!
Elbette etkilenir…
Üstelik Bayraktar Ailesi, gazetemizin banisi rahmetli Hasan Uyar’ın iyi dostları arasında yer alırdı…
Hal böyle olunca, bir kat daha artıyor ilgisi insanın…
Önce şunun altını çizmek isterim doğrusu…
Derler ya “Boynuz kulağı geçermiş.”
Öyle bir izlenim edindim, temsil ettiği kuruma yönelik bilgileri dile getirişiyle Şener Bayraktar hakkında…
Çiftçinin dünü ile bugününü açıklarken verdiği mukayeseli bilgiler, ülke yarınları adına üzerinde durup değerlendirilmesi kaçınılmaz önemli konulardan oluşuyordu…
“Biz üretmezsek siz aç kalırsınız” anlayışıyla gündeme taşıdığı bilgiler, bu çileli mesleğin içinde bulunduğu sıkıntıları içeriyordu ağırlıkla…
Üretici ile pazarlayıcı arasındaki fiyat farkından tutun da artan hammadde fiyatlarına, kaybolan toprakların kazanılmasına yönelik zaman zaman bizim de üzerinde durduğumuz arazi toplulaştırılmasına, üretici-tüketici fiyatı arasındaki fark ile hammadde teminindeki güçlükler ve de fiyat artışlarına, bu hayati konuda oynanan küresel oyunlardan kaynaklanan çileye varıncaya dek uzayıp gitti Bayraktar’ın sözleri…
Türlü sıkıntılarla sarsılan odalardaki ihtilaflar ve yenilenen başkanlara, odaları zora sokan harcamalardaki kusurlu davranışlar yanında Şener Bayraktar’ın, kurumu ile ilgili yaklaşık üç saat süren toplantıda, değinmediği hiçbir konu kalmadı neredeyse…
“Ağabeyim Şemsi Bayraktar, Türkiye Ziraat Odaları Genel Başkanı…
Kuruma kim zarar veriyorsa, hakkında soruşturma açılması konusunda nasıl ki kimsenin gözünün yaşına bakmaz, ben olsam daha da ağır yaptırımlar uygular” diyerek bu konudaki hassasiyetini dile getiriyordu…
Toplantının sonuna doğru, her zaman desteklediği Adapazarı Ziraat Odası eski Başkanı Hamdi Şenoğlu ile yönetimi konusundaki harcamalara madde madde açıklamalarda bulunup müfettiş raporları ile gelinen noktaya değinen Şener Bayraktar’ın anlattıkları bizi bir yönüyle sevindirdi, bir yönüyle üzdü…
Üretimin, verimin artırılması konusundaki gayret ve faaliyetleri ile tarıma dayalı sektöre yani çiftçiye sırtını dayayacağı bir oda güvencesi vermesi ne derece sevindirici ise meslek dayanışması adına odalarda yetkili etkili konumda bulunup da yapılan yanlışlara ve usulsüz harcamalara karışan ya da göz yuman anlayıştan doğan soruşturmalar da böyle hayati bir kurum adına o derece üzücü idi…
Dileğimiz; duymak istemediğimiz, toprak gibi aziz bir varlıklarla uğraşan emekçi ve çiftçilerimize yakıştıramadığımız olaylardan uzak, verimli, bereketli bir yeni döneme girilmesinden yanadır…
Bu duygularla istedik ki son derece donanımlı bir başkan izlenimi edindiğimiz Şener Bayraktar’a ve temsil ettiği kuruma yeni mahsul ve organik “Rengarenk mısır çiçekleri” gitsin…