Ülkemiz içeride ve dışarıda silahını topraklarımıza, gözünü huzurumuza dikmiş hainler ordusuyla mücadelede her gün yeni bir mesafe kat ediyor…

 Çatışma ya da savaşın kaderidir şehitler vermek…

“Toprak uğruna ölen varsa vatandır” anlayışından hareketle içte ve dışta tehlike gördüğü her hedefe kilitlenen aziz ordumuzun kahraman evlatlarının verdiği mücadelede zaman zaman üzücü olaylar da yaşıyor ülkemiz…

Nitekim son şehidimiz Karasu’nun bağrından çıkan bir yiğit evladımız oldu…

İnanılmaz bir kalabalıkla son yolculuğuna uğurlanan Jandarma Uzman Çavuş Ahmet Baş, hayatının baharında (27) bu topraklar için toprağa düşen ne ilk ne de son şehit olacaktır hiç kuşkusuz…

Ne mutlu böyle evlatlar yetiştiren ana ve babalara…

Ayrılırken ciğerparesinden bağrı yanık anasının dilinden dökülen o çarpıcı sözler destansı bir hava oluşturmuş durumda toplum üzerinde…

“Korkmayacağız, yılmayacağız, onlar korksunlar” diyerek yolcu ettiği şehidine ağlamak yerine selam duran böyle analar olduğu sürece bu ülkenin dize gelmesi mümkün mü!

 Bu özellik bizim milletimize ve bizim analarımıza hastır…

Dün Çanakkale ve Sakarya’da, bugün Güneydoğu’da ya da Afrin’de vatanın selameti uğruna toprağa düşmüş canlar ardından dökülen gözyaşları ve dillerden düşmeyen “Şehitler ölmez” sloganı sanırım bu güzel ve özel ülkeye has düşman toplulukları korkutan bir gür sadadır…

Şehit düşen askerlerimizin makam ve mevkileri elbette milletin sinesidir…

Ne mutlu böylesi kahraman evlatları olan millete ve ne mutlu onları büyük fedakârlıklarla büyütüp asker yapan ana ve babalara…

Hiç kuşkusuz onları altından ırmaklar akan cennetler bekliyordur…

Bu inançla teselli bulan şehit yakınlarının acılarını yalnızca paylaşmak yetmez, onları tüm sıkıntılarından uzaklaştıracak devlet yardımı da kaçınılmaz olmalı…

Bu doğrultuda toprağa düşmüş şehitlerimize Yüce Mevla’dan rahmet, kederli aile efradı ve milletimize başsağlığı dileğiyle Bizim Bahçe’den teselli olması adına “Peygamber çiçekleri” gönderelim istedik…