Ortada bir makam, mevki, koltuk, meclis varsa, oraya oturacak kişi ve kişiler de seçimle belli olacaksa, bir yarış, bir kampanya, bir heyecan olması elbette kaçınılmaz…
Seçimin küçüğü büyüğü de olmaz…
Her sandık kendi heyecanını yükler seçilecek ve seçecek olanın sırtına…
Olaylar bu şekilde sürüp giderken ve yapılırken tüm hazırlıklar buna göre SATSO’da, ülke genelinde oda ve borsa seçimleri erteleniverdi bir anda…
Seçim kulisleri yerini “İyi mi kötü mü? Lehte mi, aleyhte mi oldu?” tartışmasına bırakmışken, ertelemeler suların durulmasını sağlar mı!
Sanırım birkaç gün böyle devam etse de genel anlamda “İyi oldu” görüşü daha da ağırlık kazanacağa benziyor…
İlk izlenimler böyle…
Bir ara SATSO gibi bir kuruma hizmet adına kader birliği yaparak, kazanılması zor bir başarı elde eden ikili olarak Mahmut Kösemusul ve Akgün Altuğ’u bu defa rakip olarak karşı karşıya getiren olaylar beklenilmeyen bir hal alırken, onlar adına üzüldüğümü dile getirdim her fırsatta…
İki çetin cevizden birinin kırılması yerine, yeniden bir araya gelip daha da kuvvetli bir yönetim anlayışıyla sağlanacak birliktelik, her açıdan ve kurum adına yeniden hayırlı bir sonuca açabilir oysa…
Kulislerden taşan afaki sözlerle gerilen taraflar, erteleme süresi içerisinde yere daha da sağlam basacakları bir süre kazanmış olacak…
Yani seçim günü yaklaşırken, oluşmaya yüz tutan gergin ortama “zamanın hakemliği” ilaç gibi gelecektir…
Geniş bir dayanışma platformu oluşturacağı izlenimi edindiğimiz ertelemenin, taraflarca bu anlayış içerisinde değerlendirmesini ümit ediyoruz...
Sürenin her iki cephede böyle sağlıklı bir anlayış içerisinde kullanılarak, SATSO’da “dalgalanan suların” durulması dileğiyle...