Ligin ilk yarısının başındaki olumsuz havayı hoca değişikliği yapıp İsmail Ertekin ile dağıtarak kendine gelen ve o gün bugündür yenilgi yüzü görmeyen yeşil siyahlı ekipte, geride kalan Samsunspor maçıyla başlayan duraklama ne yazık ki ikinci dönemde de kendini hissettirmeye devam ediyor…

Geçen hafta Uşak’ta kazanılacak bir maçı geride bırakıp gelen

Sakaryaspor’un mazisinde buna benzer sıkıntılı dönemlere rastlamak mümkün…

Bu doğrultuda en çarpıcı ve hazin örnek, 1984 yılında çalıştırıcılığını zamanın tanınmış teknik direktörü Bülent Giz’in yaptığı Sakaryaspor’un başına gelenlerdir…
Galatasaraylı Yavru Ayhan, Feriköylü Baykul, Fenerbahçeli Yaşar, İstanbulsporlu Haluk, Denizlili Ringo Kemal, Sarı İhsan, Beşiktaşlı Bora, Yalovalı İbrahim’li o güçlü kadro; ilk yarıyı, o gün bugündür Süper Lig’de, dönem dönem de şampiyon olan Trabzonspor’un 8 puan önünde bitirmiş, ancak ikinci devre sonunda neredeyse aynı puan farkıyla geride kalarak şampiyonluğu Trabzonspor’a adeta hediye etmişti…

O hüzün dolu sezon gelir aklıma, ne zaman benzer olaylar yaşansa Sakaryaspor cephesinde…

Yine öyle sıkıntılı bir sürece doğru gidiyor gibi geliyor bana, takım; bakıp ikinci yarıyla beraber gelişen olaylara ve alınan neticelere…

Önceki gün kelimenin tam anlamıyla ölüp ölüp dirildiğimiz Manisaspor maçı, ne hikmetse bu dönem içerde-dışarda zor kazanılan karşılaşmalar oldu…

Sezonun ilk yarısında tıkır tıkır işleyen o dinamik kadroda ne değişti de takım böyle zor kazanır hale geldi…

Sıralamak istersek sıkıntıları, önce kadro darlığı gelir oturur başa…

Sonra takımın omurgasını oluşturan orta sahanın iki başarılı ismi Oğuz Kocabal ile Serkan Odabaşoğlu’nun giderek artan formsuzluğu…

Saniyen; iki golcü ayak Dilaver ve Berk İsmail’in sakatlıkları ile takımın dengesinin bozulması…

Orta sahada Ferhat’ın yalnızlığı da yükü taşımada zorlanınca gol yollarında sıkıntı oluşturdu…

Savunmanın ortasındaki iki başarılı oyuncu da teklemeye başlayınca, sıkıntı aldı başını gitti…

Sakaryaspor her maçta bir sonraki maçın kaderini tayinde önemli rol oynayacak oyuncularından bir-ikisini sakatlık ya da ceza nedeniyle kaybedince düzen bozuluyor…

Hal böyle olunca, tehlike çanları çalmaya başlıyor…

Maddi sorun bir şekilde aşılır ancak dar kadrodan kaynaklanan olumsuzlukları “olur” hale getirmeye, başarılı hoca İsmail Ertekin’in de gücü yetmeyebilir…

Böyle dönemlerde başa gelen sıkıntıları gidermede, takımı uyarma adına medyaya önemli görevler düşüyor…

Böylesi durumlarda yaşanılan sıkıntılar Sakaryaspor’u zirveden uzaklaştırır, geriye götürür…

Bu kritik süreçte lider takımın hocası ve oyuncuları, hiçbir şeyi sıkıntı etmeden yola devam etmelidir…

Sakaryaspor, mazisi ile vefalı bir takım olarak kendisine hizmet eden idareci, hoca, oyuncu, başkan ve dahi taraftarına, maddi-manevi aldığından fazlasını veren bir takım olarak bugüne gelmiştir…
Geçmişi bu türden olaylarla doludur…

Dileğim yaşanan sıkıntı ve talihsizliklerin bir an önce sona ermesinden yanadır…

Aksi halde üzülen her zaman olduğu gibi takımıyla yatıp kalkan binlerce spor sever olur…

Başkandan malzemecisine yeşil siyahlı tüm ekibe başarı dileğiyle “Beyaz güller” gönderelim istedik, yollarının açık olması adına…