Geçen hafta Sakarya Büyükşehir Belediyesi tarafından organize edilen “Uluslararası Balkan Buluşması”na şahitlik ettik. Üç gün boyunca süren etkinlikler uzun süre şehir hafızasında ve gönüllerde hatırlanacak. Başkan Ekrem Yüce; vizyoner liderlik göstererek himaye ettiği Uluslararası Balkan Buluşması kültür organizasyonuyla; bölgeyle ilgisi olsun olmasın tüm hemşerilerimize “Büyük Balkan Fotoğrafı” gerçeğini göstermiş oldu. Buluşma tesirinin Balkanlarda kelebek etkisi yapacağına inanıyorum.

Başkan Yüce, Sakarya’da Balkan temsilcilerini toplayarak “Türkiye Yüzyılı” Balkan adımına liderlik etti. Türkiye’nin gücü, Sakarya’nın gücü ve aynı zamanda muhacir potansiyelimiz yurtdışından gelen misafirleri oldukça etkiledi. Türkiye Cumhuriyeti’nin Balkan coğrafyasındaki soft power gücü yeniden tazelenmiş oldu. Türkiye’nin liderliğinin altını çizen Karadağ İslam Birliği Başkanı Rifat Fejzic’in kahve sohbetimizde söylediklerini buraya kayıt olarak düşmek isterim.

“ Tüm Balkanları bu masada toplayan Türkiye’nin gücüdür. Türkiye ne zaman çağırsa biz hepimiz o masada toplanıyoruz. Ama ne yazık ki kendi aramızda toplanamıyoruz. Bu toplantılar Türkiye’nin liderliğinde farklı Balkan ülkelerinde yapılarak devam ettirilmesi çok önemli. 20.000 km. uzaktan gelen ABD’nin, AB ülkelerinin, İngiltere’nin, Almanya’nın hatta Slovenya’nın Balkanlar özel temsilcisi var… Beşyüz yıl Balkanları yöneten Türkiye’nin temsilcisi olmaması çok üzücü. Bir an önce Türkiye, Balkanlar Özel Temsilci atamalıdır. Hatta bu işe Sakarya öncülük etmelidir.”

***

Sekiz Balkan ülkesi dokuz ayrı coğrafyadan gelen Arnavut, Boşnak, Türk misafir heyetlerin birbiriyle kaynaşması görülmeye değerdi. Ramada Otel’in kafeteryasında her bir masada farklı dillerde konuşan ama kalpleri aynı sevda için çarpan Türkiye dostlarını izlemek, onlarla sohbet etmek çok keyifliydi. Aslında, uzun süredir ayrı kalan kardeşlerin buluşarak kucaklaşmasıydı Uluslararası Sakarya Balkan Buluşması. Böylece, ırkların üstün olmadığı, ihtilafların tamir edildiği, safların sıklaştığı yeni bir kapı aralanmış oldu. Ortak fayda, ortak gelecek merkezli büyük bir kardeşlik fotoğrafı ortaya çıkmış oldu.

Evet, kimileri görmek istemese bile şehrimiz Sakarya, gerçekten Balkanlara uzanan önemli bir Kardeşlik Köprüsü.

Nasıl ki taş köprüler iki ayrı kıyıda kalmış insanları birbirine kavuşturuyorsa, bu türde yapılan kültürel toplantılar da ruhları birbirine ısındırıyor, kavuşturuyor. Eskilerin deyimiyle; kalpten kalbe yol vardır. “Minel kalbi ilel kalbi sebilâ

Umarım şehrimizde yapılan Büyük Balkan Buluşmasının ardından uzun süre geçmeden yeni bir adım atarız. Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce’nin liderliğinde SATSO, MÜSİAD, ASKON gibi işadamları heyetiyle birlikte en kısa sürede Balkan topraklarına iade-i ziyaret yapılır.

Balkan ülkelerinden gelen kardeşlerimizin iki temel ihtiyacı var. Biri, Türkiye’nin eğitim ve kültür konularındaki desteğini arttırması. Balkan öğrencilerine yatırım yapması.

Diğeri de ortak menfaatlerimiz adına Türkiye’nin ekonomik gücünü Balkanlara yayması. Ne yazık ki; tüm Balkan ülkelerinde yaşayan gençler üreten fabrikalar olmadığı için işsizlik sebebiyle Avrupa ülkelerine kaçıyor. Türk İşadamlarının oralara irili ufaklı fabrikalar kurmaları misafirlerin en büyük talebi.

Yatırım imkânı olan işadamlarının Balkanlara işyeri/fabrika açması inanın ki ticaretin üstünde önemli bir misyonu içinde barındırıyor. Balkanlarda yaşayan Arnavut ve Boşnak Müslüman kardeşlerimiz için Türkiye, sığınacakları tek limandır.

AB’nin arka bahçesi sayılan ve ABD’nin cirit attığı Balkan Coğrafyası bizim açımızdan hiç olmadığı kadar stratejik önceliğe doğru yol alıyor. Türkiye olarak tüm gücümüzle yeniden Balkanları kuşatmalıyız.

***

Çok önemli diğer bir husus Kosova ile çifte vatandaşlık konusu. Resmi kaynaklara göre Türkiye’de yaklaşık 5 (Beş) milyon Arnavut kökenli Türk vatandaşı yaşıyor. Kosova Cumhuriyeti nüfusunun yaklaşık üç katı olan  diaspora Arnavut, ABD ve AB’nin gözünü korkutuyor.

Kosova’da yaşayan hemen hemen her ailenin Türkiye ile akrabalık bağları halen devam ediyor. Annesi, babası veya kendisi Kosova’da doğmuş olan ve halen Türkiye’de yaşayan Arnavutlara vatandaşlık verilmesi Marti Ahtisaari tarafından yazılan Kosova Anayasası’nın tanıdığı bir anayasal hak. 

Kosova Başbakanı Albin Kurti, ABD ve AB’nin dayatmalarına karşı bunalmış durumda. Arnavut kökenli Türkleri Kosova’da görmek istemeyen irade hepimizin bildiği Modern Batının ikiyüzlü politik iradesi.

Türkiye’de yaşayan Arnavut kökenli muhacirlerin tek dileği, atalarının doğduğu topraklarla sadece duygusal değil aynı zamanda resmi aidiyet bağı kurabilmek.

Bölgenin hassas yapısına hâkim olan Dışişleri Bakanı Sayın Hakan Fidan’ın Kosova Çifte Vatandaşlık konusunu gündeme alması en büyük dileğimizdir.