Her konuda olduğu gibi sağlıkta da kolaycılığa kaçanların kendilerine yaptıkları kötülüğü görünce, üzülüyor insan…
Sağlıklı olmanın kriterleri var…
Paça çorbası, limon, acı biber, organik elma-alıç sirkeleri, ölümden gayri her derde deva çörek otu ve de ev yoğurdu gibi doğal beslenme tarzı ile yürümekten ibaret bir “yaşam reçetesi” insan hayatına sağlık ve renk katar…
Yürümenin mutluluk hormonu salgıladığına yönelik bilgiler olduğu bilinir…
İnsanların bütün bunları ya da bazılarını yerine getirmek için, gayret göstermeden işin kolayına kaçıp haplarda çare araması, sağlıklarını kazandırmayı bir kenara bırakın daha da bozuyor…
Buna yönelik bilgiler dolaşırken çeşitli kaynaklarda, hâlâ ve ısrarla bir reçete yazdırmak adına doktor kapılarında sıraya girilmesine bir anlam veremediğimin altını önemli çizmek isterim…
“Peki sen hiç doktora gitmiyor musun?” diyenler olabilir!
Gitmez olur muyum hiç!
Onun belli şekil ve şartları vardır elbette…
Allah eksikliklerini göstermesin ancak insanın kendinin doktoru olması ve bunun bilinciyle hareket etmesi kadar yararlı bir başka yol ve yöntem az bulunur…
Artık her hastalığın çaresini doğal kaynaklardan aramaya koyulup bilimsel araştırmalardan da faydalanmanın zamanı geldi…
Israrla ve bilerek tüketilen doğal gıdalar ve de yapılacak egzersizler insanın ömrünü uzatmaz ama sona sağlıklı götürür…
Araştırın, okuyun, öğrenin, hayatınıza renk ve ahenk katın…
Göreceksiniz daha mutlu ve sağlıklı olacaksınız…
Bu duygularla, uyarılara kulak verecek herkese sağlıklı bir yaşam diliyorum...