1.İkaz: D. Türkistan’a, Gazze’ye, Hamas’a, Hizbullah’a, Yemen’e, İran, Suriye ve Irak’a yapılanlara göz yummak, destek vermemek, SANILMASIN Kİ BİZİ KURTARACAKTIR!

                75 Yıldır işgal, sürgün, katliam, mezalim ve soykırımı süresince hep SAVUNMADA kalan dünyanın en mazlum, en sahipsiz ve en kahraman KUVAY-I MİLLİYESİ HAMAS,

               Sağ kalan ve hususen genç ve çocuk yaşta olanlarının HAPİSHANELERE doldurulup insanlık dışı muamelelerle beton üzerinde aç susuz yatırıldığı,

                Ellerinde kalan son kara parçası GAZZE’NİN AÇIK HAVA HAPİSHANESİNE döndürüldüğü asra yakın sürede, ilk defa taarruz geçmiş ve Ziyonist insanlık dışı varlıkları tarumar edip, ‘YENİLMEZ’ itibarını yerle yeksan ettiği 7 Ekim 2023’ün hemen akabinde,

                Yazdığımız makalede, lanetli kavmin ve küresel baş ziyonist BÜYÜK ŞEYTAN ABD’nin hedefinin HAMAS’ dan sonra HİZBULLAH, ondan sonra da İRAN olacağını, halen kontrollerinde olan ülkemize bilahare sıranın geleceğini ifade etmiştik.

                 MEZHEBİ DİN EDİNEN, DİNİN DE ÖNÜNE GEÇİREN gafil müslümanlar, HİZBULLAH, Yemen/ENSARULLAH ve İRAN’ın İzrail ile savaşmayacağı, ABD’nin gizli müttefikleri olduğunu her vesile ile dile getirmiş, tamda emperyalist ve ziyonistlere GÖNÜLLÜ ASKER olmuşlardı.

                 Çok açık belli idi ama kör ve sağır olanlar, ancak aradan geçen 12 aya yakın sürede gördüler ki, ABD ve ileri karakolu lanetliler mezhep dinlemiyor, tüm müslümanları düşman görüyor, öldürmeyi ibadet sayıyordu.

              7 Ekim’den beri ve halen HİZBULLAH ile savaşan vampirler, son birkaç günden beri her türlü alçaklıkla G.Lübnan’ı / Hizbullah’ı en ağır şekilde  BOMBALAMAKTA, ATEŞ TOPUNA DÖNDÜREREK ALEV ALEV YAKMAKTA, SOYKIRIMI Hizbullah’a  taşımış bulunmaktadır.

               Artık ‘SARI ÖKÜZ’ hikayesi bir kez daha hatırlanmalı ve sıranın mutlaka bize geleceği asla ve kata unutulmamalı, ona göre hareket etmeli, tedbir almalı, halen savaş halinde olan, mezalim ve soykırıma maruz kalan yukarıda saydığımız mazlumların yanında yer almalı, her türlü DESTEĞİ VERMELİYİZ. HİÇBİR ŞEY YAPAMIYORSAK Kİ, YAPAMAYIZ, HİÇ OLMAZSA TÜM İLİŞKİLERİ kesip, TİCARETİ ve DİPLOMATİK BAĞLARI sonlandırıp, ELÇİLERİNİ KOVUP, KÜRECİK ve İNCİRLİK’i kapatıp, bu yönde her türlü desteği vermeliyiz.

               Unutulmamalıdır ki, ANADOLU’NUN SAVUNMASI, Bosna’dan, Batı Trakya’dan, Kosova’dan, Çeçenistan, Kırım, D. Türkistan, Arakan, Keşmir, Yemen, Afganistan, Irak, Suriye, Filistin, Kudüs, Gazze, G. Lübnan, Kıbrıs, Mısır, Libya, Cezayir ve mazlum Afrika’dan başlar.

                Oraları savunamazsak, o kaleleri kaybedersek, Anadolu’yu koruyamayız!

                    2.İkaz: Ülkemizde bazı çevrelerin, gazete, televizyon, radyo ve sosyal basını kullanarak, ülkemizin muhtelif kesimlerinde, muhtelif kurum, kuruluş, özel ya da tüzel kişiliklerin, hususen de siyaset ve dini çevrelerde müslüman kimlik ve kişiliklerin, HEPİMİZİN LANETLEDİĞİ OLUMSUZ İŞ VE İŞLEMLERİNİ, HATA ve KUSURLARINI, kısaca menfi örnekleri GEREKÇE kılarak, Dini/İslam'ı, topyekün dini çevreleri, bütün müslümanları, tüm ülke ve müslüman dünyayı, dini kurum ve kuruluşları, bütün din görevlilerini, toptancı bir yaklaşımla karalamak, İtibarsızlaştırmak, maksatlı ve İyi niyetten uzak olup, hiç kimseye bir şey kazandırmadığı gibi, tam aksine hepimize, tüm milletimize ve ülkemize onarılmaz zararlar verir ve vermektedir.

                 Unutulmamalıdır ki, suçun şahsiliği pırensibi esas olup, işleyen  ile sınırlıdır.

                 Lütfen bu konuda duyarlı ve dikkatli olalım! Toptancı yaklaşımlar hukuki ve insani ve hele hele İslami hiç değildir.

                 Bu ikaz, bizi biz yapan, millet olarak farklı kılan tüm Milli ve manevi değerlerimiz için geçerlidir!

                 Din, dil, kültür, tarih, vatan ve bayrak ortak değer ve çimentolarımızdır.

                     Bu hatayı yapanlar ve yapmaya devam edenler, iyi bilsin ve emin olsunlar ki, bu tavırları milletimizin kahir ekseriyetinde karşılık bulmamakta, nefret uyandırmakta, Bu tavırlarıyla, sadece millete ve ülkeye zarar vermekle kalmayıp, Siyasi ve ideolojik olarak hiçbir şey kazanmadıkları gibi, Karşı oldukları siyasi yelpazeye hizmet etmekte, onların hanelerine puan yazmaktadırlar.

                      Şu soruyu kendimize soralım.” BİZİM KADAR KENDİ DİNİNİ VE TARİHİNİ TENKİT EDEN KARALAYAN HATTA SÖVEN BAŞKA BİR DEVLET VE MİLLET VAR MIDIR?”

                     3.İkaz: Yine bazı kesimler, sadece ARAPLAR ve ARAPÇA üzerinden IRKÇILIK ve DÜŞMANLIK yaparak, Türk’ü ve Türkçeyi savunanlar ya da savunur görünenler, ülkemize ve milletimize geçmişte ve günümüzde her türlü ihaneti yapan emperyalist Batılı devletlerden ve dilimizi istila eden dillerinden hiç söz etmeyenler,

                      İnandırıcı olamıyor, toplumda karşılık göremiyor, bulamıyorlar.!

                  Bu kesimlerin niyetleri, iyi veya kötü, anlaşılmıyor sanılmasın!

                  Bu durumunuz da 1.ikazda olduğu gibi, karşı olduklarınıza hizmet ediyor, onları güçlendiriyor! Biliniz ve durumunuzu gözden geçiriniz!

                  4.İkaz: Şuurlu, vatanperver, bu vatan ve milleti düşünen, dava edinen hiç kimse, bize geçmişte ve halen DÜŞMANLIK YAPAN ÜLKELERE gezmeye, yemeye, içmeye, eğlenmeye gitmez, GİDEMEZ, GİTMEMELİDİR!

                   Zaruret gereği giderse, en asgari harcamayı yaparak, geri döner, dönmelidir!

                   Bu şekilde hareket eden vatandaşlarımıza uyarımız ve çağrımız odur ki, bu tür ülkelere asla gezmeye gitmeyiniz ve para harcamayınız! Gitmeniz gerekiyorsa, zorunluluk ve ihtiyaca binaen ise, zaruret kadar harcama yapmaya gayret ediniz!

                   Almanya da çalışan, yaşayan vatandaşlarımıza da çağrımız aynı şekildedir.

Orada zaruret kadar harcama yapınız, tasarruf edip ülkemizde harcayınız!

                   Hacca gidenler de aynı dikkatle gitmeli, Haccı yapacak kadar asgari harcama ile dönmeli, birden fazla Hac ve Umre yapmamalı, Saudi Amerika’yı kalkındırmamalıdır!

                   Hatta şu zamanda Haccın bile tehir edilmesi gündeme alınmalı, tartışılmalıdır.

                       Ta ki fiili, iktisadi, sosyal ve kültürel işgal altındaki ülkelerimiz ve kutsal beldeler kurtarılıncaya, Hac, gerçek işlevine dönünceye kadar!

                       5. İkaz: Başta bakanlıklar, belediyeler, resmi kurumlar ve resmi kişiler olmak üzere herkes DİLİMİZİ KORUMAKLA mükelleftir.

                       Anadolu yerine ‘Anatolia’ demek, mevki, konum yerine ‘lokasyon’, turizm mahalli, turizm yeri, varılacak yer yerine ‘destinasyon’, tanıtım yerine ‘lansman’ ve benzeri yabancı kelimeleri kullanmak, kendi elimizle dilimizi Batılılara işgal ettirmektir.

                       Aklımızı başımıza alalım, dil ve kültürümüze sahip çıkalım.

                       “BUGÜN BİRLİK, KARDEŞLİK VE DAYANIŞMA GÜNÜDÜR. ZİRA YANGIN KAPIYA DAYANMIŞ, BACADAN GİRMİŞ BULUNMAKTADIR!” UYANALIM, KENDİMİZE GELELİM ARTIK!