İlimiz; mümbit toprakları, denizi, deresi, ormanı, gölü ve sayısız zenginlikleriyle, Mevla’nın bölgemize bahşettiği nice nimetlere sahiptir…

Bunlardan biri ve en önemlisi de hiç şüphe yok ki Sapanca Gölü’dür…

İçilebilir suyu, içerisinde yaşayan nice balık türü, çevresine sağladığı hayatla Sapanca Gölü, en büyük zenginliğimizdir…

İlimizin içme suyu kaynağı gölümüz, bunca hayatiyeti göz önüne alındığında, ticari menfaatlere kurban edilemeyecek, gözden çıkarılamayacak, kaybında telafisi olmayan bir hayat kaynağıdır…

SATSO tarafından  24 Temmuz Basın Bayramı dolayısıyla düzenlenen toplantıda konuştu, ilin dertleriyle dertlenen, icat çıkaran, sadece ekonomik değil, sosyal ve kültürel konularda da ile katkı sağlayacak çalışmalara imza atan SATSO Yönetim Kurulu Başkanı Akgün Altuğ…

Gazetemizin önceki gün sürmanşetine astığımız konuşmasında Sapanca Gölü’nün korunup kollanmasına özel yer ayıran Altuğ;

“Sapanca Gölü’nde suyun ne kadar çekildiğini görüyoruz. Eskiden hiç böyle problem olmazdı. Yaz kış aynı seviyede olurdu. Azalmasının sebebi kaynakların kullanımı. 

Çarpık yapılaşma çok var. Bu şehirden olmayan insanların yaptığı yapılar var, görseniz içiniz acır. Adım atılmazsa iş işten geçecek. 

Göl yavaş yavaş yok oluyor. 

Ticari menfaatler yüzünden Sapanca Gölünü mahvediyoruz.” diyordu…

Gel de hak verme Akgün başkanın sözlerine!

İnsan ekmeksiz, aşsız yaşayabilir de susuz asla…

Bu cümleden olmak üzere aziz saydığımız suyumuzu korumak, atanmış-seçilmiş, siyasetçi-bürokrat, resmi-gayri resmi her birimizin vatandaşlık görevidir…

Görev de değildir yalnızca, bir ibarettir bu aziz nimeti korumak…

Sapanca Gölü ile ilgili hemen her yazımda yer verdiğim Cahit Sıtkı Tarancı’nın o güzelim şiirinde de dediği gibi

“Sen benim için hava kadar lazım,

Ekmek kadar mübarek,

Su gibi aziz bir şeysin

Nimettensin, nimetten.”

Bu duygu ve düşüncelerle; SATSO Başkanı Akgün Altuğbaşta olmak üzere, Sapanca Gölü’nün bungalov turizmine ve de çarpık yapılaşmaya kurban edilmemesi adına sesini yükseltecek, harekete geçecek; elini değil gövdesini taşın altına koyacak yetkili-yetkisiz herkese ve her kesime Bizim Bahçe’den “Yasemenler” gitsin istedik…

Fotoğrafın Dili 

NEDİM PAKER; “Zeki ağabey yıllar su gibi akıp gidiyor... Sultan Süleyman’a kalmayan bu dünyaya hoş bir seda bıraksak yeter…”

ZEKİ AYDINTEPE; “Yıllar bizi eskitse de dostluğumuzu eskitemez… Guruba karşı tatlı sohbetimiz hiç bitmez…”