Bir Ramazan ayına daha girdik.
Niceleri bu aya yetişemedi ve dünya değiştirdi.
Ramazan’ın ilk gününden 21 gün önce toprağın bağrına teslim ettiğimiz annemiz, Hatice nenemiz de bu Ramazan’a yetişemeyenlerden biri oldu.
Nice analar, nice babalar, halalar, teyzeler, amcalar, kardeşler,
Çok genç yaşta, ömrünün baharında bu dünyaya veda edenler,
Gazze’de binlerce ana, baba ve çocuklar gibi.
D. Türkistan’da Çin baskısı, mezalimi ve sesini bile duyuramadan ölenler gibi.
Mevla cümle geçmişlerimize gani rahmetler ihsan eylesin,
Ramazanımız mübarek, hayırlı başlangıçlara vesile olsun,
Gerçek manada oruç tutmayı, orucun gaye ve sonuçlarına ulaşmayı Yüce Mevla hepimize nasip eylesin,
Bir emekli hocamızın dediği gibi; “Orucu öğreten ve anlatanlardan çok, yaşayan ve yaşatanları görebilmek niyetiyle her halimiz bereketli olsun.” İnşallah.
Orucu her gün, 24 saat yaşayan, tüm hareketlerini, söz ve fiillerini oruca göre şekillendirenlerden, orucun amaçlarına uyarlayanlardan olmamızı yüce Mevla nasip ve müesser eylesin inşallah.
Mevla Gazze’yi, D. Türkistan’ı hatırlatan, Gazze’deki sesli, D. Türkistan’da ki sessiz çığlıkları duyan, oralardaki açlığı, kıyımı, katliamı, anaların, çocukların, çaresiz babaların feryadına kulak veren, soykırımı yüreklerinde hisseden, harekete geçen ve geçiren, harekete geçmeyenleri, hususen yetki sahiplerini zorlayan, hesap soranlardan,
Nice Ramazanlara, oruca, orucun terbiye ettiği insanlar olarak ulaşmayı nasip eylesin inşallah.
Şüphesiz oruç farz ibadetlerimizden ve kayıtsız şartsız iman ettiğimiz İlahi emirlerden biridir. Her Müslüman nedenine ve niçinine bakmadan bu emri, bu İlahi emri yerine getirir.
Yaradan elbette ibadetleri Allah’a kulluk vazifesi yanında birçok sebeplere de bağlamıştır.
Her ibadetin olduğu gibi, Orucun da birçok amaç, hikmet ve faydaları vardır.
Bu amaç, fayda hikmetler nelerdir? Hangi niyet ve amaçlar için oruç tutarız, bunlara bakmaya çalışalım:
1-Fakirleri, aç ve yoksulları hatırlamak, açlığı ve yokluğu anlamak, empati yapmak ve böylece varlığa çok şükretmenin yanında, yokluk içinde olanlar için harekete geçmek, onların derdiyle dertlenmek, derdini anlamak ve gidermek için. Bu durum elbette sadece Ramazan’a has bir durum olmayıp, her zaman yapmamız gereken bir husustur ama Ramazan’da fiili olarak, farz olarak, ibadet olarak, yapmak mecburiyetinde olarak, aç kalarak bu duruma vakıf olmak, başka zamanlar unutabileceğimiz bu hususu, Ramazan’da fiili ve zorunlu olarak hatırlamak, farketmek ve gereğini yapmak için.
2-Ruh ve beden sağlığına kavuşmak, mideyi ve buna bağlı tüm organları dinlendirmek, yemek yeme disiplinini yeniden kazanmak, oburca beslenmeye son vermek, vücudu arıtmak için. “Oruç tutunuz ki sıhhat bulasınız.” Hadis-i Şerifi, bunu aleni bir şekilde ifade etmektedir.
3-Nefse hakim olup haramlardan uzak durmak, nefsi dizginlemek, her istediğini yapmama alışkanlığını kazanmak, nefsin sınırlarını hatırlamak ve koymak için. Aşınmış, zaafiyete uğramış veya gevşemiş bu fiillerimizi yeniden rayına oturtma, tabiri caizse yaratılış sıtandartlarına, fabrika ayarlarına dönmek için.
4-Varlıklılığın, insanlara sunulmuş sayısız nimetlerin ve en büyük zenginlik sağlığın kıymetini bilmek, yokluğa sabretmek, sabır içinde mücadeleye devam etmek için.
5-Bunca nimetlerden dolayı Allah’a teşekkür etmek, Allah’a yönelmek, varlığını ve gücünü yeniden anlamak ve şükretmek için.
Şüphesiz orucun, bütün bunlarla beraber, daha birçok amaç ve faydaları, gerekçeleri vardır.
Ama, zikrettiğimiz bu amaçlardan daha da en önemlisi; Hiçbir güç bizi yeme, içme ve birçok nimetten vazgeçme güç ve kudretine sahip değilken, bu gücü sadece YARADAN’ da görme, kabul etme, inanma ve teslim olma iradesidir ve bu iradeyi ortaya koymak, kazanmak ve yeniden hayatımıza inşa etmektir.
Daha net ve kesin bir ifade ile Allah’a ŞİRK koşmamak, ortak koşmamak, sadece ve tek otorite olarak O’nu kabul etmek, yalnız O’NDAN İSTEMEK, yalnız O’na yalvarmak, yalnız O’nun önünde eğilmek içindir.
İslam’a sokulmuş bunca hurafelerden ve aracılardan kurtulmak, O’nun bize ŞAH DAMARIMIZDAN daha yakın olduğunu Ramazan’da yeniden hatırlamak, oruç ibadetinde aracısız O’nun emrine uyduğumuz gibi, hayatın her alanında da uymamız gerektiğini, O’na karşı en ufak bir şirke müsaade etmemeyi, kapı aralamamayı sağlamak, bu konuda da yeniden titreyip kendimize gelmek için.
Zulme karşı sessiz kalmamamız, “DİLSİZ ŞEYTAN OLMAMAMIZ,” zulüm kimden gelirse gelsin, kime karşı yapılırsa yapılsın karşı çıkmamız için.
İnsan/kul hakkı yememeyi, dosdoğru ve dürüst, adaletli olmayı, ahlakı, ehliyet ve liyakati, istişareyi de sadece İlahi emir olarak alıp, yine aracı koymadan, parti, purti, cemiyet, cemaat, siyaset ve ideoloji ve benzeri hiçbir beşeri oluşuma, kişi ya da guruba aracılık vermeden, bağlamadan, doğrudan HAK’kın emri gereği ve yalnız O’nun rızası için yapma irade ve inancını kazanmak için.
Yanlışa, haksızlığa ve hukuksuzluğa, “Bizden” olunca susan, “karşıdan” olunca susmayan, burada da biz ve diğerleri gibi aracılık ve ayrıcalık içeren bütün fiillerden vazgeçmek için.
Gazze’de ve D. Türkistan’da hüküm süren ve arşa ulaşmış olan mezalimde, bizden olsun olmasın sessiz kalan yetkilileri, en azından yapabilecekleri, güçleri dahilinde olanları yapmaları için gerekli baskıyı oluşturmak, oruçlu insan olarak sorumluluklarımızı yerine getirmek için.
Sabır, merhamet, af, sevgi, hoşgörü, yardımlaşma, dayanışma için.
İnsanlara, hayvanlara, bitkilere, toprağa, suya, havaya, bilumum tabiata ve çevreye zarar vermemek, sevgi ve merhametle bakmak için.
Bu niyet ve temennilerle Ramazanınızı tekrar tebrik eder, orucumuzun, adalete, doğruluk ve dürüstlüğe, insan/ kul hakkı yememeye, ahlaka, sabıra, zulme karşı durmaya vesile olmasını, bu ahlak ve inanca, iradeye bizi aracısız, şirksiz ve ortaksız sevk etmesini Yüce Mevla’dan niyaz ederiz.