Geçen hafta Cuma günü hizmete giren Millet Bahçesinin açılışı için gerçekleştirilen törene katıldım…
Erken gelmiş olmanın avantajı ile dolaştım karış karış bahçeyi…
Tarihi Çark Mesire’den başlayıp Şeker Camiine uzanan yolda yürürken, eski fakat unutulmaz hatıralar canlandı gözümde yeniden, yıllar sonra…
Her iki tarafını Çark suyunun kuşattığı tek tribünlü şehir stadında meşin topla tanışma ile başlayan o renkli ve dahi hareketli günlerde yaşanılan, her biri unutulmaz hatıralar iklimi kuşatınca beni, bir an unutuverdim töreni, gelen gideni…
Çark Mesire’nin girişine kurulan dev ekrandan izlediğimiz; Ankara, Bursa, Trabzon, Samsun gibi illerde başlayıp şehrimize uzanan, millet bahçelerinin bununla ve burada kalmayacağını belirten Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kestiği kurdele ve canlı açılışlar içerisinde her nedense bizim bahçemiz yer almadı…
Bahçe turunu takiben mikrofona gelen Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce’nin kendine has o canlı konuşması, onu takiben mikrofona gelen AK Parti Milletvekili Çiğdem Erdoğan Atabek’in aynı tondaki sözleri ve Vali Ahmet Hamdi Nayir’in o tok üslubu ile kendine yakışır ifadeleri, sakin geçen açılışa renk katıyordu…
Bu özel, güzel ve dahi anlamlı günde başta Millet Bahçesi düşüncesinin temelini oluşturan girişimleri ile bu özel günde açılışta olması gereken Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay’ı aradı gözlerim önce…
Onu takiben AK Parti Sakarya Milletvekili Ali İhsan Yavuz niye yoktu sorusu takıldı zihnime…
Saniyen bu işin başlangıcındaki rolü nedeniyle eski büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu geldi aklıma…
“Davet edilmediler mi acaba” diye düşündüm uzun süre…
Etrafındaki yollarda çalışmalar tüm hızıyla sürüp giden Millet Bahçesi hayatta değişmeyen hiçbir şeyin olmayacağını göstermesi yönüyle yepyeni ve farklı bir görünüme dönüşürken, yapılan bunca hizmeti taçlandıracak iki vizyoner proje önerim geldi dikildi, bir kez daha karşıma…
Yapılmış olsa idi Millet Bahçesine çok daha farklı bir zenginlik katardı…
Derseniz onlar nedir…
Oranın bir stat olduğunu gelecek kuşaklara taşıyacak açık tribün kalıntısını yaşanılır kılacak bir ufak değişiklik ile o tribünün altına yapılacak bir Sakaryaspor müzesi yanında
cansız duran havuzun yerine bir halı saha yapılsa çok daha yerinde olurdu…
Çok amaçlı kullanılacak halı saha ile Millet Bahçesi hareketli, dinamik ve farklı bir zenginliğe kavuşurdu, hiç kuşkusuz…
Tribünün de yüzü gülerdi…
Bu fırsat henüz kaçmış değil…
Ufak bir değişiklik, Millet Bahçesini daha canlı ve daha yaşanılır kılacaktır…
Yol yakınken böyle sıra dışı projelere sıra dışı ilaveler eklemek, Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce’yi de sıra dışı başkanlar sınıfına sokacaktır…
Bu benim olduğu kadar bütün şehir halkının arzusudur…
Ne dersin Yüce Başkan!
Yoksa yanılıyor muyum!
Elimde Bizim Bahçe’nin “Orkideleri” şehir halkı adına bir hayırlı haber bekliyorum…
Evet…
Millet Bahçesi açıldı ama taçlanışı henüz gerçekleşmiş değil…
Haaa! Unutmadan hatırlatayım, emeği geçenlerin de gönlünün alınması sağlanmalı…
Bu duygularla Millet Bahçesi’nin ilimize, ülkemize ve halkımıza hayırlı olması dileğiyle herkese ve her kesime “Orkideler” gönderiyoruz…