İlimizde yarım asrı aşkın sürede, dinlemekten son derece mutlu olduğum sayılı insanlar arasında, kendine has duyguları, okunur satırlara döken hisli yüreklerden biridir Mustafa Delibaş…
Onun olduğu toplantılarda Üstat Necip Fazıl Kısakürek şiirleri yanında, kendine has şiirlerini de zevkle ve dahi hayranlıkla dinlediğim çok olmuştur…
Darağacına giderken tarihe mâl olmuş son sözleriyle halkın gönlünde ve gözünde ölümsüzleşen rahmetli Başbakan Adnan Menderes’in vefatının 59. yılında, hislerini yine o bildik duygu dolu satırlara döken Mustafa Delibaş ağabey geldi gazeteye ziyaretime…
Didelerinden boşalmasını önleyemediği yaşların izin verdiği ölçüde, rahmetli Adnan Menderes için yazdığı şiiri okudu…
O, yürek çığlığı haline dönüşmüş satırları dökerken dilinden bulgur bulgur, rahmetli babamın vefatından sonra teslim aldığımız eşyaları arasındaki cüzdanından çıkan Menderes fotoğrafı geldi, yıllar sonra gözümün önüne…
İkisinin duygularından fırlayan oklar hep aynı hedefe saplanır gibiydi…
Delibaş’ın sakinleşince okumaya başladığı şiirini, istedim ki okuyucularımızla da paylaşalım…
On yedi Eylül bugün
Ağladı millet o gün
Menderes'i astılar
Unutulmaz kara gün
Ah Menderes, Menderes
Yandı ağladı herkes
Anadolu bağrından
Çıkmıştı erkek bir ses
Ellilerde gelmişti
Millet çok sevinmişti
Baskıcı zorbalara
Millet yeter demişti
Hizmetler başlamıştı
Türkçe ezan kalkmıştı
Ezan aslına döndü
Zincirler kırılmıştı
Su akmaz köyler susuz
Pis sulara mahkumuz
Biri de benim köyüm
Sular aktı mutluyuz
Tutsaktı Kur’anımız
Yasaktı okumamız
Kaldırdı yasakları
Okundu Kur’anımız
Birileri rahatsız
Dinden uzak imansız
Kışkırttı askerleri
Rahat durmadı arsız
Cunta darbe yapmıştı
Zulümler başlamıştı
Uydurma mahkemeler
Gözlerden kaçmamıştı
Menderes’i astılar
Milleti ağlattılar
Mazlumun gözyaşları
İçinde boğuldular
Rahat uyu şehidim
Kalbindesin milletin
Mekanın cennet olsun
Unutulmaz hizmetin.
Gönlüne, gözüne sağlık diyerek uğurladığımız Mustafa Delibaş’a duygu dolu şiiri adına “Peygamber çiçekleri” gitsin istedik…