Başkasının durumunu ve davranışlarını izah etmek için kullanılan bir deyim haline gelen konu mankeni tabirine bir göz atalım dedim.
Eğer benim anladığım manada kullanılırsa bu günlerde bunlardan çok var. Söylenmesi moda haline geldi. Sinirlenince karşısındakine hakaret anlamında veya kendisinin o durumda olmadığını anlatmak için bir savunma yolu. Bunlardan içimizde var mı? Var. Hiçbir ücret almadan kullanılıyorlar. Kullanılmalarına müsaade ediyorlarsa belki istikbal için yatırım yapılıyordur. Bilemem.
Sözlüklerde şu şekilde tarif etmişler.
“Geçmiş bir olayın gelişmesini ve sonucunu aynı biçimde yansıtmak üzere canlandıran kimse.”
Bu tarifte KİMSE-CANLANDIRAN-GEÇMİŞ kelimelerine dikkat ettim. Konudan önce canlandıran gerekmektedir. Canlandıranların kişilikleri burada önemli değil. Canlandırma becerileri koordinasyonda ana unsur. Bu canlandıranların önüne konu otomatik olarak gelir. Düşünmesine, içinden de olsa yorum yapmasına gerek yoktur. Zaten yapamaz da. Geçmiş bir olayın canlı tutulmasında onlara giydirileni hiç kıpırdamadan yorum getirmeden sunabilmesi becerisini göstermesi kafidir. Gösterişli olması ve konuştuğunda kelimeleri yerli yerinde kullanmasındaki maharet suni de olsa onu daha yukarı taşınması için ana sebeplerden bir tanesidir. Bazen mankenimize söylettirilen bir ifadeden vaz geçme veya halkın tabiriyle geri vitese takması oyunun bir parçasıdır. İlk defa söylediği mesajın yerine ulaşması için kullanılmalarında bir sakınca yoktur. Buna razıdırlar. Benim itiraz ettiğim şu. Bu mankenler istedikleri gibi oynayabilir veya oynattırılırlar. Kurgulayanların toplumu aptal yerine koymalarına itiraz ediyorum. Kafalarındaki düşünce toplum hafızası zayıftır. Yeni bir algı ile bunu unuttururuz. Bu arkadaşlara yeni bir isim takmak icap ederse erk”in veya gücün esiri olanlar diyebiliriz. Modern kölelik. Hayallerinde bile olmayan bir yerde oturtuldukları için o kuvveti kendinde görmeleri alışkanlığı ile konuldukları yeri kaybetmemek en büyük savaşlarıdır. Bunun için ne gerekiyorsa tereddütsüz yaparlar. Getirenler bunun böyle olduğunu biliyorlar zaten. Bunların tek rakibi ve hedefi vardır. Onları vitrine koyanların karşısındaki güç. O gücün haklı haksız olması mühim değildir. Yıprata bildiğin kadar yıpratma tek hedef. Yerine bir şey koyma diye bir dertleri ve niyetleri tarih içinde hiç olmamıştır. Gücü elinde tutanların en büyük düşmanı yalaka tipli konu mankenleri. Bunlar diğerlerinden daha az mı tehlikelidir bilmem. Gücü elinde tutanların etrafları öyle bir sarılır ki nefes bile aldırmazlar. Kaybedecek bir şeyleri yoktur. Bana bir balıkçının anlattığı hikayeyi nakledeyim. Hamsiler Orkinosun etrafını sarar pullarını bırakırlar Orkinos nereye hamsi gurubu oraya gider. Orkinosta yön duygusu kalmaz. Hareketsiz kalır. Bu da orkinosun sonu olur. Olay doğru mu? Yanlış mı? Onu bilmem. Güzel buldum nakledeyim dedim.
Gücü kazanmak zor olsa bile muhafazasının daha zor olduğu kanaatindeyim. Labirente, yalakalara ve konu mankenlerine ihtiyaç yok. Birkaç bin yıldır bütün yazarlar yapılan hataları ve sonuçlarını yazmış durmuşlar. Aynı deneylerden ayni sonucu alanların artık tarihin derinliklerindeki sonuçları iyi bilmesi ve hatalarını asgariye indirmeleri bu yalakalardan bir an evvel kurtulmaları gerekmez mi?