Türk-İş Genel Başkanı sevgili Ergün Atalay’a “kıdem tazminatı” konusundaki düşüncelerimi yansıtan bir yorumda bulunmuştum, Bizim Bahçe’den bir demet çiçek göndererek, önceki gün…

Ardından susmayan telefonlarla, bu doğrultuda gelen destek sözleri girdi sıraya peş peşe…

“Eline kalemine sağlık Zeki ağabey,

Bizi derinden ilgilendiren ve sıkıntıya sokan, korkulu rüya halini alan kıdem tazminatı konusundaki figanına bütünüyle katıldığımızın altını çizmeden geçemeyiz.

Neden esnaf ve meslek temsilcileri olduklarını sadece yaptıkları toplantılarda hatırlayan etkili ve yetkili kurum ile kuruluşlarca desteklenmez ve dahi uyarılarda bulunulmaz, ele alınmaz bu konu!

İşte bunu anlamakta zorlanıyoruz!

SATSO, SESOB, TZOB gibi etkili kurum ve kuruluşlar da iş dünyasının bu hayati sıkıntısını neden dile getirmezler.”

Böyle ve benzer sitemlerle dolu geri dönüşler de gösteriyor ki sorunun halli artık kaçınılmaz hale geldi…

Hem sendikalı işçi sayısını artıracak, hem de sigortasız işçi çalıştırmanın önüne geçecek yegâne yol olarak görülen ve kıdem tazminatını devlet garantisi altına alacak bir yöntem üzerinde ittifak etmek, ülkede özellikle de emekli olan işçi ile ödemede zorlanan işveren dünyasını rahatlatacak bir yeni uzlaşmaya gitme arzusu, giderek daha da kabına sığmaz hale geliyor…

Bilmem bu konuya SATSO Başkanı Akgün Altuğ, SESOB Başkanı Hasan Alişan ile TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar ne der ve nasıl yaklaşır…

Anlaşılan daha da gelişip genişleyip Başkent’e ulaşacak toplumsal talep olarak kıdem tazminatı, böyle bir reforma ihtiyaç duymuyor mu!

Duyuyor ama duyması gerekenler sağır ne hikmetse…

Konuya duyarlı herkese ve her kesime  “Orkideler” gitsin istedik…