Bugün medyada pek dillendirilmeyen bir olayın yine pek konuşulmayan filminden bahsetmek istedim; Karadedeler olayı. Bana göre kahramanlarının başına gelenler ayrı bir film konusu. Bazıları kurgu bazıları ise gerçek diyor. Kararı siz verin...

Karadedeler Olayı, 16 Eylül 2011'de vizyona giren Türk gerilim, gizem ve korku filmi. Hikâyesi ve çekim tarzı ile Blair Witch Project ve Paranormal Activity'nin bir benzeri olan filmin yapımcıları filmde geçen olayların 1989 yılında çekilen amatör videoların bir araya getirilerek oluşturulduğunu öne sürmüştür. Dolayısıyla bu yapımın bir kurgu değil, belgesel film olduğunu savunmaktadırlar.

Hazırlık aşaması

Film, 2009 yılında film ekibinin eline geçen bilgi, belgeler ve üç adet VHS kasetin incelenmesi ile ortaya çıkan bir çalışmadır. 2011 yılı itibarıyla de film hakkında kamuoyuna bilgi verilmeye başlanmış, sinemalarda gösterilen fragmanlarda ise 18 Mart 2011 tarihinde vizyona gireceği açıklanmıştır. Daha sonra bu tarih 25 Mart 2011 olarak değiştirilmiş fakat vizyon tarihi tekrar ertelenmiştir. 10 Ağustos 2011 tarihinde filmin resmî Facebook sayfasından yapılan açıklama ile birlikte film projesinin ağustos ayı içerisinde tamamlanacağı ve 16 Eylül 2011 günü vizyona gireceği açıklanmıştır.

Konusu

Yapımcı şirket tarafından belgesel olarak nitelenen film 1989 yılının ocak ayında meydana geldiği iddia edilen bir olayı konu alır. O ay haber ajansları K... ilinin D... köyünde köylülerin hava karardıktan sonra cinî varlıklar gördüklerini ve o günden sonra havanın kararması ile köylülerin korkudan sokaklara çıkamadıklarını haber geçmiştir. Bu haber o dönem gazetelerin büyük bir bölümünde küçük parçalar ile yayımlanmıştır.

Bu olay aynı günlerde okuldan yeni mezun olmuş bir gazeteci olan H. B.'nin de ilgisini çekmiş ve genç gazeteci olayı araştırmak için D... köyüne gitmiştir. Köyde on bir gün geçiren H. B. köye vardığında köylüler ile röportaj yapmış ve bu röportajları kamerası ile kayda almıştır. Röportajları sırasında köylüler esrarengiz varlıklar gördüklerini ifade etmişler ve genç gazeteciyi köyde kalmaya ikna etmişlerdir. Fakat köyde geçirdiği süre zarfınca hiçbir anormal olay ile karşılaşmayan H. B. köyden ayrılmaya karar vermiş, fakat köylülerin ısrarı üzerine kamerasını köydeki 14 yaşındaki bir çocuğa bırakmıştır. Çocuk eğer köyde olağandışı bir şey olursa kamerayla kaydedecek, daha sonra da kasetleri gazeteciye verecekti.

Gazeteci köyden ayrıldıktan üç gün sonra gece vaktinde sivil giyimli dört jandarma tarafından İstanbul'daki evinden köyde çektiği kasetler ile birlikte alınarak L... ilçesinin jandarma komutanlığına getirilmiş ve Jandarma Komutanı Kıdemli Yüzbaşı A. S. tarafından sorgulanmıştır. Kamera ile kaydedilen sorgunun nedeni köydeki üç evde yaşayan yedi kişinin kısmen parçalanarak öldürülmesi ve bir evin duvarına Arap alfabesi ile H. B.'nin isminin kan kullanılarak yazılmasıydı. Ölen kişiler arasında H. B.'nin kamerayı bıraktığı çocuk da bulunmaktaydı.

Meydana gelen bu olay bölge halkı arasında korku ve paniğe yol açmaması için olay köylülere bir cinnet vakası olarak aktarılmıştır. Cenazeler sadece köylülerin ve jandarmanın katılımıyla büyük bir gizlilikle köy mezarlığına defnedilmiş, köylülerin çoğu ise bu olaydan sonra köyü terk etmiştir.

Sorgusu tamamlandıktan sonra serbest bırakılan H. B.'nin giysileri, botları, not defteri ve kişisel eşyaları 3 Şubat 1989 salı günü D... köyünün civarındaki ormanda bulundu; kendisi ise asla bulunamadı.

H. B.'yi sorgulayan Yüzbaşı A. S. ise bu olaydan bir sene sonra eşinden boşandı ve psikolojik bir rahatsızlıktan dolayı malulen emekli oldu. Yine ayni sene İstanbul’a yerleşerek tedavi görmeye başladı. 2006 yılında 59 yaşındayken geçirdiği bir bunalım sonucu kendine ait silahla başına tek el ateş ederek intihar etti. Yüzbaşının kızı S. F. babasının ölümünden sonra özel kasasını açmış ve kasa içerisinde üç zarf bulmuştur. Zarfların bir tanesinde siyah beyaz fotoğraflar diğer ikincisinde ise kayıp gazeteci H. B.'ye ait bir not defteri, 1989 yılına ait gazete küpürleri ve üç adet video kaset vardı. Kasetlerin üzerinde yazan tek şey; "Karadedeler Olayı 1989"du.

İlk video kayıtları H. B’nin köylüler ile röportajını, ikincisi ise H. B’nin babası tarafından sorgulanmasını içeriyordu. Üçüncü ve son video ise köylü çocuğun çektiği görüntülerden oluşuyordu. S. F.'nin kasetlerin şokunu üzerinden atması birkaç yıl sürmüş, 2009 yılında ise maddi zorluğa düşerek kasetleri satmak zorunda kalmıştır.

KAYNAK: Vikipedi