Memlekette iki tür siyasetçimiz var: Biri siyaset yapıyor, diğeri kaba olacak ama arkadan konuşmaya gerek yok siyasete yapıyor…

Milletin vekili olma şerefini suistimal ederek gelecek günlere yatırım aracı olarak görülen siyaset kurumu yıllardır çok çekti bu tiplerden…

Sadece kendi koltuklarını kabartarak yıllarımızı harcayan, hiçbir riske girmeden, suya sabuna dokunmadan, milletin helal parası ile geçinen bu zihniyeti yolun sonuna geldi…

Bu zihniyet artık milli iradenin olaya el atacak duyarlılıkta olduğunu canı pahasına gösterdiği 15 Temmuz milli mücadelesi ile son demlerini yaşıyor…

“Bir daha mı geleceğiz dünyaya, makamın keyfini çıkaralım” zihniyetinin en çok rahatsız olduğu tarih 2019’dur…

Bu sayıyı gördüklerinde farklı bir ruh haline girdikleri için yazı ile yazdım.

İki bin on dokuz siyasete edemeyeceklerin yılı olacak ümidindeyiz…

Öyle ki bu tarihi duyanların tek duası Erdoğan’sız bir 2019’dur zannımca...

Çünkü yıllardır kurdukları tezgâhları devam ettirmekte zorlanacaklarının işaretini Erdoğan rahat rahat veriyor artık… Baştan beri hizmet, adalet, kalkınma, vefa üzerine kurulan bir partinin içini bir FETÖ’cüler, bir de siyasete edenlerin boşalttığı, çok azına da hizmet etmesi için fırsat tanındığı günlerden yeni bir reset vaktine gelindiğinin mesajlarıdır son konuşmalar…

Artık Erdoğan hizmetin, adaletin, vefanın yanına bir de can borcunu ekleyerek ilk uyarısını yapmıştır…

Ardından bir siyasetçiye söylenecek en ağır küfür “Ne zaman bırakıyorsunuz” sorusudur…

Ona da cevapları yıllarca hazırdı: “Kardeşim niye bırakayım yıllarca başkanım başka bir iş yapamam ki!”

“Artık yapacaksın yapmazsan yaptıracaklar, yorulan varsa kenara çekilsin” ifadesi bunun usturuplu halidir...

Milletle araya her fırsatta güvenlik, bariyer, mesafe koymayı hizmet etmek anlayan zevat da nasibini almıştır umarım bu uyarıdan…

“Bölgelerinizde ne yaptığınızı, millete nasıl tavır takındığınızı takip ediyorum, akıllı olun gönülleri kazanın, arada esnafın yanına değil arkadaşlarınız yanına uğrayın da milletin güvenini kazanın” mesajının altında “Millet kadar güveniniz yok gidin güven tazeleyin” mesajına da vurgu yapmıştır Cumhurbaşkanı…

Her şey değişim içinde…

ABD değişiyor, Avrupa toz duman, Ortadoğu daha da hareketli, tüm dünyada roller el değiştirme aşamasında ve aslan payı topla tüfekle degil dua ile, ümit ile, ağabeylik ile Türkiye’nin olacak…

Bunun için en büyük dönemeç iki bin on dokuzda yaşanacak değişimdir…

Unutmamak gerek, degişimi tarih degil insanlar yaşar ve yapar…

O yüzden cumhurbaşkanının defaatle söylediği muasır devletler seviyesine ulaşmak için bir Erdoğan kıvılcımı yetse de alevin büyüğü içimizdeki Erdoğan yürekli siyasetçilerdir...

Burada millet olarak idareci olacak olanların niyetine girenlerin, aradan kaynamak isteyenlerin, köşeleri tutanların, dili laf, eli kalem tutmazken hatır gönüle koltuk bakanların millet tarafından ve resmi tüm kanallardan derdest edilmesi gerekiyor…

Ulaşın, şikâyet edin, yazın, dillendirin…

BİMER’e, CİMER’e, aklınızda ne varsa, tepkinizi, bildiğinizi, gördüğünüzü anlatın…

Anlatın ki o koltuklarda rahat oturamasınlar...

Hiçbir işiniz yoksa geçin bulvara oturun kardeşim…

O koltuklarda rahat duramayanlarınız var, işte o yüzden 2019 sizin için geliyor…

Sizi rahatsız etmeye geliyor...