Sakaryaspor’u dün akşam, benim doğduğum ilin takımı Niğdespor karşısında izledim ikinci kez…
Ne zaman Niğdespor maçı olur, tanıdık tanımadık dikilir önüme, “Bu akşam hangi takımı tutuyorsun” diye…
Yadırgarım soruyu da soranları da…
Zira 1965 yılında ellerimizde doğup büyüyen Sakaryaspor’un ilk kadrosunda yer alan bir eski futbolcusuna sorulacak soru mudur bu diye hayıflanırım…
Ama diyelim ki Niğdespor, Sakaryaspor ile değil de bir başka ekiple karşılaşsa, gönül elbette doğduğum ilin takımının kazanmasını ister…
Bırakalım böyle afaki duygu ve düşünceleri de gelelim idman havasında geçen maçın bol gollü mutluluğuna…
Niğdespor’u gole boğan yeşil siyahlı ekip giderek daha da organize bir kadro izlenimi veriyor…
Kendini sıkmadan ve topa istediği şekilde yön veren rahat temposu ile karşılaşmayı değil 4-0, daha da farklı kazanabilirdi…
İkinci yarının başlarında kısa süren rakip takımın ataklarını savuşturup yeniden oyuna hakim olan, ayaklarına top yakışan usta oyuncuları ile farka koşan yeşil siyahlı ekibi, bu grupta zorlayacak tek ekip Hekimoğlu olsa gerek…
Karadeniz’in hırçın ve hırslı takımı, bizi finalde bozguna uğratan Kocaelispor’u zorlayan tek takım olarak, bu defa aynı renklere sahip Sakaryaspor’un da bu grupta en zorlu rakibi olacağa benziyor…
Önceki akşam Niğdespor’u idman yaparcasına rahat bir 90 dakika sonunda 4 golle uğurlarken skoru yeterli görmüş olmalı ki kendini fazla sıkmadan maçı sona taşıdı Sakaryaspor…
Ercüment hoca, ligde daha zorlu geçeceğini tahmin ettiğimiz klasmanda üst sıralarda olan il takımlarına karşı da böyle rahat ve farklı sonuçlar almak istiyorsa, takımın omurgasını yani orta sahasını bir ya da iki oyuncu ile güçlendirmek zorundadır…
Bu kadro ligi forse edebilir ancak geçen yılki final hezimetini göz önüne alırsak, bu ligin üstünde yetenekte orta saha oyuncularını şimdiden bulmalıdır…
Biz bu eksikliğin acısını çok çektik…
O nedenle erkenden hem yönetimin hem de teknik direktör Ercüment Coşkundere’nin dikkatini çekmek istedim…
Niğdespor, Sakaryaspor’a rakip olacak ayarda ve kıratta değil, sıradan bir amatör takım izlenimi veriyordu…
Neyse, o bizim işimiz değil…
Rahat ve bol gollü geçen iki haftanın sarhoşluğundan sıyrılıp geleceği garanti altına alacak tedbirlere kafa yormalıyız…
Dileğimiz odur ki geçtiğimiz yıllarda finallerde yaşadığımız hüsranlar tekrarlanmasın…
Yani takımı bu anlayış içerisinde finalde kupayı kaldıracak güçlü bir kadro haline getirmek için geleceği şimdiden planlamak zorundayız…
Bu doğrultuda takımımıza yollarının açık olması dileğiyle “Yeşil siyah laleler” gönderelim istedik…