Geçen hafta TÜVASAŞ’ın iftarı vardı kendi tesislerinde…
TÜVASAŞ, eski adıyla Vagon Fabrikası, Şeker ve Zirai Donatım fabrikaları ile ilin istihdam ve üretim kaynağı, sacayağı üç kurumdan biridir…
Bugün özellikle Şeker ve Zirai donatım fabrikalarının özelleşmesi yanında, ayakta kalmayı başaran ve iç piyasaların ihtiyacı olan yüksek teknoloji ile donatılmış tren setleri yapan bir kurum olma özelliğini korur hâlâ…
Zamanında altın dönemini yaşayan fabrikayı kattığı sinerji ve enerjiyle Avrupa’ya açan, Bulgaristan demiryolları için ürettiği tren setleriyle ülkemize milyon dolarlar kazandıran, dönemin TÜVASAŞ Genel Müdürü İbrahim Ertiryaki unutulmasın isterim…
Olağanüstü şartlarda ve olağanüstü cesaret örneğiyle bir büyük yükün altına giren ve başarıyla çıkan Ertiryaki’ye yapılan haksız suçlamaların iç yüzü sonradan net bir şekilde ortaya çıkmış olsa da ona yapılanı ve yapanları affetmek, bu memleketin ayıbı olsa gerek…
Bulgaristan’a tren setleri yapmanın yanında, setlerin Avrupa yollarında da trafiğe çıkmasını sağlayan belgeyi temin de o dönemde gerçekleşti…
TÜVASAŞ’a bugüne değin gelmiş geçmiş, en verimli dönemini sağlayan başarılı genel müdürle yaptığımız son sohbette, her şeye ve her haksızlığa rağmen yaptığı işlerin memnuniyetin dile getirmişti…
Ülkesine küsmeyen bu çelebi genel müdürden sonraki süreçte yapılan şartname ihmallerinden doğan zarar ona fatura edilince, başına o talihsiz olay gelmişti…
Ancak bu çirkin saldırı ve iftirayı kısa sürede ortadan kaldıracak bir karar çıktı mahkemece ve adalet yerini buldu.
Mükafat, övgü ve madalya bekleyen bir büyük başarıya imza atıp kurumuna ve ülkemize milyon dolarlar kazandıran Ertiryaki ve ekibine çektiği sıkıntılar kâr (!) kaldı…
Hal böyle olunca benzeri kritik müesseselerde görev yapan genel müdürler nasıl hizmet etsin ülkemize!
İşte böyle bir olay yaşandı, bir iftar sofrasında methiyeler düzülen TÜVASAŞ’ta yakın geçmişte…
Buna rağmen benim tanıdığım ve Adapazarı Belediyesi’nde bir dönem birlikte görev yaptığım o düzgün adam, yine de kırgın değildi…
Gazetemizin cumartesi günkü manşetinde “TÜVASAŞ’a övgü” başlığını görünce, bugünün övünç kaynağı ihracatın temelinin atıldığı o gün ve o başarıyı sağlayan İbrahim Ertiryaki geldi aklıma...
Ona selam olsun diyerek “Orkideler” göndermek istedim…