Bir cuma namazındaacizliğimi, fakirliğimi iliklerime kadar hissettim. Zaman zaman oluyor ama bu defa çok başkaydı. O an öyle bir şey oldu ki; her nefes alış verişimin Allah'ın iznine bağlı olduğunu şuur basamağının en üst seviyesinde yani  hakkalyakin müşahede ettim. Sanki önümdeki perdeler açıldı, Rabbim bir an bile onsuz olamayacağımı çok açık bir şekilde hissettirdi.

Hamdederim Rabbime.

Bir hiç olduğumu, yaptığım işlerin onun kudreti olmadan asla ve asla olamayacağını ayan beyan gördüm. 

Rüzgâr dindi. Dalgalar dindi. Sükûnetli bir hâl oldu kabarıp taşan, coşkun denizler gibi çalkalanıp duran ruhumda. 

Allah'ım, hayatımın bazı anlarında, bu duyguyu tekrar yaşamama izin ver dedim. Hani insan bir dertten mustarip olur da şifa bulunca nasıl sevinirse, ben de derdime devayı onda buldum. 

 

Dilimde Allah

Aklımda Allah 

Kalbimde Allah

Allah illallah

Zikrimde Allah

Fikrimde Allah

Gönlümde Allah

Allah illallah

Daim Allah

İllallah

...

Gözlerim buğulandı. 

İnsanın Allah karşısında hiçliğini hissetmesi ne kadar büyük bir hazineymiş onu bir nebze de olsa anladım.

Şükür ki, böyle duygularım kalmış diye sevindim, hamdettim.

Rabbim; biz, seni hatırlamadan bir hiçiz. 

Her şeyimiz sana bağlı. Ruhum senin adınla nefes alıyor, kalbim senin izninle atıyor, hayatım senin yaşatmana bağlı. 

Benim neyim Sana bağlı değil ki Rabbim. 

...

Bir an için gözlerinizi kapatın. Gözünüzün önündeki şahane bir manzaranın kaybolması nasıl bir şeyse, kalbin önündeki perdeler kapanınca bu ilahi manzaralar da, böyle kayboluyor işte. 

Allah her insana nefsiyle kendini bildiriyor. 

Nefsini bilen, Rabbini bilir. 

 

Dilimde Allah

Aklımda Allah 

Kalbimde Allah

Allah illallah

Zikrimde Allah

Fikrimde Allah

Gönlümde Allah

Allah illallah

Daim Allah

İllallah

...

Ne yazık ki, boş hevesler, boş zevkler peşinde, koca bir hiç uğrunda harcanıp gidiyor nice ömürler. 

Oysa fâni zevklerin yanında, baki zevkler de var. 

Onlar dururken bunlara müşteri olmak neyin nesi a dostlar. Sonunda dünya pazarında ucuza gitmek neyin nesi? Aklın alacağı ve kalbin kaldıracağı işler değil bunlar ama maalesef oluyor, yaşanıyor.

Görüyoruz, duyuyoruz işte.

Bir hiç uğruna, nice hayatlar sönüyor.

İnsan nefsine uyunca, şeytana oyuncak oluyor. Uyanınca aklı başına geliyor ama o vakitte, iş işten geçmiş oluyor.

Yazık, hem çok yazık.

Bize emanet olarak verilen hayatı kolay harcıyoruz.

Sanki geri vermeyecekmişiz gibi sahiplenerek hem de. 

En küçük bir şeyin bedeli olur da, bu koca ömrün bir bedeli, bir hesabı olmaz mı?

Sorulmaz mı?

...

Ölmeden önce ölmenin sırrına ermek gerek. Ölmeden önce öl ki, yok olmayasın. Ölmeyesin bir daha.

Mekâna, zamana hapsolmuşuz. 

Ruhun daire-i hayatına giremeyince böyle kuytu köşelerde inim inim inliyoruz. 

Bu aczin, bu fakrın, bu yalnızlık duygusunun ve bu hâlin de bir faydası var elbet.

Bu anlarda Allah'a daha çok muhtaç olduğunu anlıyor insan.

İşte bu eşsiz bir hazinedir insan için.

Dünya altın olsa, bu duygunun yanında beş para etmez.

Hangi durumda olursa olsun, hangi çukura düşmüş olursa olsun, hangi günaha batmış olursa olsun, Rabbi tarafından sevildiğini bilmeli insan. 

Herkes onu terk etse de, Rabbi onu asla terk etmediğini, kimse sevmese de Rabbi onu sevdiğini bilmekle, hatırlamakla kurtulur insan. 

Her engel, derdini Allah'a açmakla aşılır. 

Rabbimizle aramızdaki ilâhî bağı koparmaya, bozmaya çalışıyor herşey, en başta da nefis ve şeytan.

Aman ha dikkat aman!

Dikkat edelim ki; içimizdeki dirlik, birlik dağılmasın. 

Biz Allah’ın kuluyuz, biz onun eseriyiz.

...

O cuma namazı sırasında anladım ki, selametim de sükûnetim de Bir olanda. 

Kul hüvallahüehad’da. 

Kesret, yani çokluk hayatı paramparça ediyor.

Kalbimiz Rabb'imizden bu kadar uzak kalmaya dayanamıyor. 

...

Bazen insan her şeyi kaybettiği anda Allah'ı bulur. Onun sevgisine yol bulur.

Nefsime derim ki:

Allah sana ne verirse onu al. Tok gözlü bir misafir gibi ol, dünya sofrasından doymadan kalk. 

...

Allah bize ne verirse o güzeldir.

Küçük zannettiğin de büyüktür. 

Biz anlamasak da, bu böyledir. 

Bazen bize toz toprak içinde altını veriyordur da haberimiz olmaz.

Elesek tozlar uçacak, altınlar kalacak elekte ama göremiyoruz, perdeleniyor bazen.

Şaşı bakıyoruz.

Şaşırıyoruz sonunda.

...

Madem fani olan dünya zevkinin sonu hüsranla bitiyor. Kalbin alâkasına değmiyor. Öyleyse sen de, ebede müşteri ol.

Kırıntılarla oyalanıp, çoklukta boğulacağına, birlik dairesinde bulun da, ruhunla nefes al. Rahatla…

...

Allah kulunu sınar bazen curuf içinde elmas verir,

toz toprak içinde altın verir. 

İnce eleklerde eleyip onları çıkarmak bize kalmış. 

Sel gider, kum kalır.

Dertler musibetler gider, geride öyle ilâhi nimetler kalır ki, altın ve elmas bile onun yanında hiç kalır.

Az sabır, az sabır.

Çok belayı defeder az sabır.

Hamama giren terler.

Biraz gözyaşı, biraz ter.

Ebedi bir ömrü mayalar.

Dünya sınavında terlemek var. 

Yalnız değiliz biz. 

Rabbimiz var Rabbimiz.

...

Sen istemeden sana her şeyi veren Allah, sen istesen sana neler vermez ki…

 

Dilimde Allah

Aklımda Allah 

Kalbimde Allah

Allah illallah

Zikrimde Allah

Fikrimde Allah

Gönlümde Allah

Allah illallah

Daim Allah

İllallah

...

Sevelim hayatı. 

Sevelim hayatı vereni. 

İnsanları sevelim.

Merhameti kuşanalım kurban bayramı öncesi.

Dualarımız önemli.

İnsanın iç açılarının toplamı duadır derler.

Aczine, fakrine derman duadır.

El açıp istediğimiz,boyun büküp huzurunda beklediğimiz Rabbimiz var.

Sevmeseydi bu hayatı bize vermezdi. 

Madem seviyor ve sevdiğini verdiği sayısız nimetler ile gösteriyor.

Biz de sevgisine cevap verelim. 

Kulluğumuzun gereğini yapalım.

...

Rabbim; bizi dünya çöllerinde başıboş bırakma. Bizi dünya sofralarında buluşturduğun gibi, cennet sofralarında da buluştur inşaallah.

Her dem sevgini, şefkatini hissetmemizi nasip eyle.

...

Allah'ı tanıma, onu bilme ve onu sevme duygusunu da sevelim.

İnsana yakışan ne muazzam bir duygudur o.

Sıfır sermaye ile hepi kazanmanın mümkün olduğunu insanda görmek mümkün.

Nasıl bir Allah'a iman ettiğimizi bir kere daha düşünelim, yeniden gözden geçirip tazelenelim.

...

Sevgili Peygamberimiz (aleyhissalatü vesselam):

"Asıl zenginlik gönül zenginliğidir" demişti ya, işte o fakirlik içinde gönül zenginliğini buldum o gün. Versem de azalmayacak bir hazine buldum o gün. 

Hazine arayanlara duyurulur.

...

Hazineyi dışarda arayanlar bilsin ki; gerçek hazine insanın içinde.

Kalbindedir her şey. 

Vur kazmayı kalbine. Bakalım ne hazineler fışkıracak o acizliğin ve o fakirliğin içerisinden.

...

Değerli dostlar;

Kurban bayramınız mübarek olsun. Rabbim birlik, dirlik nasip eylesin. Vefat edenlerimize rahmet eylesin.

Hakkınızı helal ediniz.

Günahlarımızın affına vesile olacak neşeli, huzurlu bir bayram diliyoruz.

Hastalarımıza şifalar diliyoruz. İbadetlerimizin şimdiden kabulünü niyaz ediyoruz.

Rabbim, hac görevini yapan cümle kardeşlerimizin hac ibadetlerini de mebrur ve makbul eylesin.

Allah'a emanet olunuz.

Selam, dua, muhabbetle...