Türkiye’de ilk korona virüs vakasının görülmesinin üzerinden neredeyse bir ay geçti…
Sanki evlerimizde iken zaman daha da hızlı ilerliyor…
“Her şey anlamını yitiriyor” diye yazmıştım son yazımda…
Üzerinden de epey bir zaman geçti…
Sosyal medyadan da hiç paylaşım yapmadım…
“Sesin soluğun çıkmıyor” diye aramaya başladı insanlar son günlerde…
Her zaman söylüyorum: Mesleğim gazetecilik olmasa hiçbir sosyal medya platformunu kullanmazdım…
Maalesef insanların büyük çoğunluğu boş, anlamsız ve gereksiz paylaşımlar yapıyor…
Bütün dünya virüs belası ile uğraşırken hala daha siyasi çekişmeler, kin ve nefreti körükleyen paylaşımlarda bulunuyor bazı insanlar…
Anlamak mümkün değil gerçekten…
Ne olacak, ne yaşanacak da insanlar kişisel egolarından, siyasi hırslarından, birbirleriyle didişmekten vazgeçecekler?
İnsanlardaki bu öfkeyi, kini, nefreti nasıl söküp atacağız gerçekten bilmiyorum…
Gazetemizi bu zor günlerde çıkarmaya devam ediyoruz…
Personelimizin büyük bölümü evinden çalışıyor…
Ben cumartesi günleri hariç her gün gazeteye gidiyorum…
İşimi olabildiğince çabuk bitirip eve dönüyorum…
Evimle gazete arasındaki mesafe çok kısa…
Her gün sadece birkaç saat çalışıyor, onun haricinde hiç evden çıkmıyorum…
Bol bol kitap okuyor ve dizi-film izliyorum…
İçimden yazı yazmak gelmiyor…
Bu süreçte söylenecekler belli:
Zorunlu olmadıkça evlerinizden çıkmayın!
Kurallara, tedbirlere riayet edin!
Siyaseten kimseyi memnun etmek mümkün olmasa da devletinize güvenmeye devam edin…
Sadece yetkili ağızlardan yapılan açıklamaları dikkate alın…
Bilim ne diyorsa onu yapın ama dualarınızı da eksik etmeyin…
Bu zor günleri hep birlikte atlatacağız Allah’ın izniyle…
Başlayan her şey elbet bitecektir de…