ŞEHİD-İ AZAM İSMAİL HANİYE
Bütün ailesini Gazze’ye, Filistin’e feda eden İsmail Haniye’de şehadet şerbetini içti. Gerçek şehitliğin zirvesine taşındı. Ey Müslüman alemin başına tebelleş olmuş kartondan, kağıttan, naylondan kahramanlar! Kına yakın! Haniye’den kurtuldunuz!
Şehid-i azam Haniye, 03 Ağustos’da tüm dünya Müslümanlarını ve İNSAN KALABİLMİŞ TÜM İNSANLARI sokağa davet etmişti! O sonsuzluğa uçtu, biz sokakta mıyız?
ÇAĞRISI YERDE KALMASIN! Kalır mı?!
ZİYONİST BARBARLIK GENİŞLEYEREK DEVAM EDİYOR
Bu yazı yayına girdiğinde ZİYONİST MEZALİM VE SOYKIRIM 302. GÜNÜNÜ doldurmuş olacak. Yani 10 ayı tamamlamış ve 11. Aya girmiş olacak.
Baştan beri HAMAS’a kuzeyden destek veren, düşük yoğunlukta ziyonist canavarlarla 10 aydan beri savaş halinde olan ve yüzlerce şehit veren HİZBULLAH, lanetli kavmin geniş kapsamlı bombardımanı ile fiilen ve en yüksek düzeyde savaşın içinde.
Bunca Müslüman ülkeden tek bir adım dahi atılamazken, bir avuç bir İslami direniş örgütü olan Hizbullah, başını ABD’nin çektiği küresel ziyonist imparatorluğa karşı korkmadan, pire ile deve misali 10 aydan beri Hamas’ın yanında olarak direniyor.
Amerikan destekli Suud kırallığının yıllardır bombaladığı ve üç parçaya böldüğü Yemen’in ENSARULLAH parçası ise, yerle yeksan olmuş haliyle ziyonistlere giden gemilere vurmakta ve defalarca Amerikan bombardımanına maruz kalmaktadır.
Düşününüz! Koca Müslüman alemde ziyonist küresel imparatorluktan korkmayan, bile bile ölümü ve şehit olmayı göze alan sadece Hizbullah ve Ensarullah. Ve mezhepçi müslümanlar bunları ehl-i sünnet dışı görüyor. Ağlanacak halimiz!
Bu tanım ve ayrımı asla benimsemem ama Ehl-i sünnet dışı dedikleri Müslümanlar HAMAS’IN YANINDA, ABD ve Ziyonist küresel gücün karşısında, ehl-i sünnet olan Müslüman dünya ise yani bizler de ABD, AB ve Ziyonistlerin safında ve Ziyonist canilerle mücadeleyi hep ehl-i sünnet dışında dediğimiz İran, Hizbullah ve Yemen’den bekliyor, tüm yükü de onlara yüklemiş durumdayıxz! Bunu nasıl anlayabilir, anlatabiliriz?
Ziyonist lanetlilerin Gazze’de yaktığı ateş, Hizbullah, Yemen, Suriye ve İran’ı içine alacak şekilde büyüyor! Tehlike çok büyük ve biz hala oyunda oynaştayız!
Dünyada ne kadar ahlaksızlık çeşidi varsa, doğuş yeri yani kaynağı/menbası Batı.
İnsanı ve insanlığı insanlıktan çıkaracak her türlü kötülüğün anası durumundalar.
Son olmayacak bir örneğini de Olimpiyat Oyunları açılışında ortaya koydular. Tarihte “Lut Kavminin” yaptıklarını tanıtmak, reklam etmek ve yaymak üzere bu uluslararası etkinliği de kullandılar, fesat ettiler. İnsan olan, insan kalabilen ve insan kalmaya karar veren hiçbir insanın kabul etmeyeceği, akıl, vicdan, fıtrat ve doğal dışı bu ahlaksızlığa tevessül etmeleri üzerinde, insan kalabilmiş insanlık uzun uzun düşünmeli, gereken tedbir ve tepkiyi ortaya koymalıdır.
TBMM, HANİYE’Yİ KONUŞTURMALI VE AYAKTA ALKIŞLAMALI İDİ
İnsanlığını tamamen yitirmiş bir soykırımcı caniyi, yine insanlığını kaybetmiş Amerikan meclisinde konuşturma ve ayakta alkışlamaya karşılık,
TBMM’de, bütün ailesini Gazze’de şehit vermiş, mazlum ve mağdur Filistin’in gerçek temsilcisi İSMAİL HANİYE’yi (M. Abbas’ı değil) ağırlamalı, konuşturmalı ve ayakta sonsuz kez alkışlamalıdır. Davet Abbas’a değil, Haniye’ye yapılmalıdır. Heniye şehit olduğuna göre ona vekalet edecek olan isim Halid Meşal olmalı, Meşal davet edilmelidir.
Olabilir mi dersiniz?
Türkiye Müslümanları olarak Gazze konusunda etkisiz de olsa duyarlı iken, Yemen ve Hizbullah söz konusu olduğunda tümüyle duyarsızız ve tam bir çifte sıtandart içindeyiz.
Aylardır Hizbullah ve Yemen Gazze’ye destek verip, savaşa Hamas yanında katılıp, yüzlerce şehit verirken, tek bir miting te, tek bir basın açıklamasında yer almadılar. Ziyonist sapkınlar Hizbullah ve Yemen’e vurduğunda tam bir sessizlik hakim! Sanki onaylar gibi bir halimiz var! Tam da emperyalist ve ziyonistlerin istediği gibi. Mezhepçiliğin marazi hali!
MÜSLÜMANLARIN KÖTÜ ÖRNEKLERİNİ FIRSATA ÇEVİRENLER
Müslümanların KÖTÜ ÖRNEKLERİNİ ve örnekliklerini fırsat bilerek ve fırsata çevirerek, bahane ederek, onlara sığınarak, Gazze, Lübnan, Yemen, Ukrayna ve D. Türkistan'daki zulmü, ateşi hiç görmeyerek, umurunda bile olmayarak, tek derdi Müslümanlar ve esasen İSLAM'A DÜŞMANLIK olanları gördükçe ümidimiz tükenmekte ve üzüntümüz katlanarak artmaktadır.
Uyarıyoruz! Bunu yapanlara sesleniyoruz! Bu durum sizi büyütmüyor, tam aksine küçülttükçe küçültüyor! Siyasi ve ideolojik olarak kan kaybettiriyor. Geniş halk kitlelerinde zerre karşılık bulmuyor, tam aksine size karşı nefreti, güvensizliği ve itibarsızlığı artırıyor.
Bu tarzınızın size de, ülkeye de, millete de zerre faydası yok, ZARARI ÇOK AMA ÇOK, BİLESİNİZ!
Tarih yazacak: Ziyonist vahşi ateş bölgeyi kuşatmış ve bacayı sarmışken, Türkiye “KÖPEK SORUNUNU” tartışıyor, bu meselede bile birlik, ittifak sağlayamıyordu!
Yahu, tarafların hiçbiri sadık dostlarımız köpeklere düşman değil. Olayı istismar etmeye, siyasete malzeme olarak kullanmaya hiç ama hiç gerek yok. Yapılan çözü aramaktır.
Köpeklerin yeri sokaklar, ayak altı yerler değildir. Onlara da, insanlara da zararlıdır ve zulümdür. Mutlaka sokaklara salınması yasaklanmalıdır. ÖNCE İNSANDIR ve hiçbir şey insanın önüne geçemez, geçmemelidir. İsteyen belediye tümünü barınakta besler, gücü yetmeyen de, şartlar doğduğunda sınırlı bir tedbir olarak UYUTMAYI da uygulayabilir, uyutmalıdır. Bu kadar net bir konuda niçin anlaşamıyoruz, anlamak mümkün değil!
Geçen sene Sakarya asayişini ele alarak, “SAKARYA’DA ASAYİŞ” başlıklı bir makale yazmıştım. Aradan bir yıl geçmesine rağmen, gerek Sakarya’da ve gerekse tüm Türkiye’mizde asayiş düzelmek şöyle dursun, iyice bozulmaya doğru yol alıyor.
Geçtiğimiz Çarşamba günü de bu konuyu ele alan alıntı bir makaleyi “ÜLKEMİZDE BOZUK ASAYİŞ” başlığı altında yayınlamıştım.
Bu konu başlı başına bir makale konusudur ve asayiş SOS vermektedir. İllerin mülki idareleri ve onlara bağlı güvenlik birimleri konuyu ehemmiyetle ele almalı, çok daha aktif olmalı ve hususen “ÖNLEYİCİ GÜVENLİK ÖNLEMLERİ” üzerinde durmalıdır. Şüphesiz bu konuda Devlet vatandaş işbirliği, sorumluluk ve gayreti de önem arzetmektedir.
Güvenlik teşkilatlarının daha fazla yetkilendirilmesi, caydırıcı yasalar ve İDAM ÖNCELİKLİ OLARAK ÖNERECEĞİMİZ HUSUSLARDIR. Şüphesiz eğitim, teşvik edici, özendirici film, dizi ve yayınların sınırlandırılması da.