ZİYONİST VAMPİRLER KAN İÇMEYE DOYMUYOR!

                Hiçbir u. arası kural, kanun ve insani değer taşımayan “ZİYONİST KUDURMUŞ KUDUZLAR”, Gazze ve Lübnan’da (Lübnan’da ateşkes anlaşmasına rağmen) savunmasız sivilleri boğazlamaya devam ediyor, Filistinlilerin sığındığı “BM OKULUNU” bile bombalayıp onlarca insanı şehit ediyor ve hala Müslüman alemin başına tebelleş olmuş, emperyalizmin atadığı idarecilerden ve başta “BM” olmak üzere dünyadan en küçük bir adım yok!

                                               SURİYE MESELESİ

          428 Günden beri Gazze ve G. Lübnan’da mezalim ve soykırım bütün vahşetiyle devam ederken,

            Ziyonist kudurmuş kuduzlar Hamas ve Hizbullah yanında, bunlara destek veren Yemen, İran ve Suriye’yi her fırsatta bombalarken, Suriye’nin birdenbire içerden karıştırılması kolay izah edilebilir ve bugüne kadar Suriye hükümeti ile muhaliflerin bilinen gerekçeleri ile anlatılabilecek bir durum olamaz!

         Baş ziyonist ABD ve bölgemize soktuğu, bağrımıza hançer gibi sapladığı kanser uru küçük ziyonist terör şebekesi izrail’e (Amezrail’e) karşı, canları pahasına mücadele eden Hamas, Hizbullah ve bunlara destek veren Yemen, İran, Suriye ve Irak içindeki bazı oluşumların oluşturduğu ziyonist barbarlığa karşı “DİRENİŞ CEPHESİNE” zarar verecek, direniş cephesinde değil de, ABD-İzrail/ Amezrail cephesinde yer alan, sonucu, yararı ve zararı ne olursa olsun  

hiçbir hareket meşru değildir.

                                               ŞEYTANYAHU’YA TUTUKLAMA KARARI

              UCM’nin Şeytanyahu’yu tutuklama kararı, çok geç alınmasına rağmen yüreklere çok çok az da olsa su serpti. Ancak, ABD’nin bu kararı uygulayacaklara tehditler savurması, Amerikan emperyalizminin vahşi ve barbar yüzünü bir kez daha ortaya çıkardı ve BÜYÜK ŞEYTAN/BAŞZİYONİST olduğunu tekraren tescil etmiş oldu.

              Bazı Batılı ülkelerin kararı uygulamayacaklarını beyan etmesi de, Batının gerçek yüzünü gösterdi ve maskesini düşürdü!

                                               ROL MODEL/NUMUNE-İ İMTİSAL KALMADI

              Dünyada, insanlığa rol model olacak bir devlet, bir yönetim kalmadı! Batının sahte yüzü, MASKESİ DE, daha önce Bosna, Afganistan, Irak, Suriye, Libya, Mısır ve Afrika’da düşmüş olduğu halde, GAZZE, LÜBNAN VE UKRAYNA ile  bir kez daha kesin bir şekilde düştü!

                                               CUMA HUTBESİ

             29 Kasım Cuma hutbesi “Kumar” ve “Şans oyunları” üzerine idi ve bir bölümünde şöyle deniyordu:

            "İsmi ne olursa olsun, gerçek hayatta ya da dijital mecralarda oynansın, yasal olsun olmasın, KUMARIN HER ÇEŞİDİ haramdır. Zira her yasal olan, helal değildir. Dolayısıyla masa başında veya sanal ortamlarda oynanan; kazananın kaybedenlerden haksız kazanç elde ettiği oyunların tamamı kumardır, haramdır. At yarışlarında oynanan GANYAN KUMARDIR, haramdır. HAYVANLARIN DÖVÜŞTÜRÜLMESİ gibi vahşete dayanan her türlü oyun ve bu oyun üzerinden elde edilen kazanç, kumardır, haramdır. Bütün ŞANS OYUNLARI, yılbaşı, özel gün ve haftalar vesilesiyle çekilen PİYANGO, KAZI KAZAN ve ŞANS TOPU gibi oyunlar kumardır, haramdır. Dijital mecralarda oynanan bütün BAHİS OYUNLARI; TOTO, LOTO, İDDİA gibi dinen meşru olmayan oyunların HEPSİ KUMARDIR, HARAMDIR."

              Bu cümlelerin altına imza atmamak mümkün değil.

                 Her aklı selim itirazsız kabul eder ki, ismi zikredilen tüm oyunlar insana, aileye ve topluma kökten zararlı ve haram. Zararlının daha da ötesinde, toplumu yıkan, batıran ve felakete götüren uygulama ve alışkanlıklar.

                 İşin garip tarafı, bütün bu oyunlara devlet izin veriyor ve hepsi yasal olarak yürürlükte!

                 Akla gelen soru şu? Zararlı olana devlet nasıl izin verir, nasıl yasal olur?

                 Seküler devlet HARAM HELAL tanımaz ilk verilecek cevap ise, haramı bir tarafa bırakalım, insan hayatına,  sağlığına, düzenine, aile  ve toplumun varlığına , istikrarına, devamlılığına, saadet ve selametine zararlı olan bu ve benzeri şeylere, halkının aleyhine olan bu tür yanlışlara nasıl ve neden izin verir?

                 Devletin yasal olarak oynattığı bu oyunlara Diyanetin parmak basması ve devlete rağmen ve devletin bir kurumu olarak haram demesi, dikkate ve takdire şayan!

                             “KURA” BİR ŞANS OYUNU DEĞİLMİDİR?

                 Hutbede doğru ve haklı olarak şans oyunları haram olarak nitelendirildiği halde, HAC SIRASI yıllardır ve halen “KURA” yani “ŞANS OYUNU” ile belirlenmesi büyük bir tezat teşkil etmiyor mu?

                  Yıllara göre katlanarak ve eski yazılanlara daha fazla ”şans” tanıyan ama sonuçta yine de “kura” yani “şans oyunu” ile tespit edilmiş olmuyor mu?

                  Ve bu kura sisteminde, 10-15 sene bekleyenler varken, az da olsa ilk defa yazılanlara şans doğmuyor, bu sistem buna izin vermiyor mu?

                  Şans oyunu haram ise (şeksiz şüphesiz haram), o zaman Dinin tek yasal kurumu Diyanet, Hac sırasını neden şans oyunu yani haram bir işlem ile belirliyor?

                  Bu sistemde, yıllarca bekleyenlere kura çıkmadığı halde, ilk defa yazılanlara kura çıkmıyor mu?

                  Yine bu kura yani şans oyunu sisteminde hacı adayları, ne zaman çıkacağı belli olmayan bir belirsizlik içinde hac için bir “ZAMAN ve MALİ PİLANLAMA” yapabilir mi?