Fıtr" kelimesi yarmak, yaratmak, ilk yaratılış durumu, orucun sona ermesi gibi manalara geliyor. Bizim "Ramazan Bayramı" dediğimiz bayramın da asıl adı "Fıtır Bayramı"dır; çünkü bu bayramın bir manası da oruç ibadetini başarı ile yapan müminlerin oruçlarını açtıkları, böyle bir ibadete muvaffak oldukları için Allah"a şükrettikleri, O"nun lütfettiği maddi ve manevi nimetlerle mutlu oldukları, bu mutluluğu sevinç ve nezih eğlencelerle de ızhar ettikleri, bu güne mahsus maddi yardım (fıtır sadakası) ile nimeti paylaşarak süruru yaygın hale getirdikleri gündür. Aşağıda mealini vereceğim hadise göre bugün "büyük ve genel af" günü de olduğu için günahlarından arınmış müminlerin "dünyaya geldikleri, yaratıldıkları gün"de olduğu gibi tertemiz hale dönmelerinin, hayat için beyaz bir defter açmalarının insana bahşettiği saadet duygusunu yaşadıkları gündür.

Peki bayram gününde, müstesna kişiler dışında insanların gözleriyle göremedikleri âlemlerde neler oluyor?

Cevabı, vahye muhatap olan Allah Sevgilisi,

Âlemlere Rahmet Peygamberimiz (s.a.) veriyor:

Bayram günü olunca melekler sokak başlarını tutar ve müminlere şöyle seslenirler: "Size lutuflarda bulunan ve üstelik bolca ödüller de veren kerem sahibi Rabbinize koşun! Gece namaz kılmanız istendi kıldınız, gündüz oruç tutmanız istendi tuttunuz, Rabbinize itaat ettiniz, hadi gidip ödüllerinizi alın!"

Bayram namazı kılınınca da şöyle seslenirler: "Haberiniz olsun, Rabbiniz günahlarınızı bağışladı, evlerinize doğru yolda olarak dönün; çünkü bugün ödül günüdür, manevî göklerde bu güne "ödül günü" adı verilmiştir".

Kul isteye isteye günah işlemez; istemeyerek işler. Nefsi ve şeytanı ile imanı, iradesi ve ahlakı arasındaki mücadeleyi kaybettiği, nefsine yenildiği zamanlarda günah işler ve henüz kalbi kararmamış, hala Rabbi ile kulluk alakası mevcut ise derhal pişman olur, üzülür, ağlar, telafi yolları arar, tevbe eder, af diler. Kullarının bu durumlarını kendilerinden daha iyi bilen Mevlâ, onlara temizlenme, hayata yeni doğmuş gibi yeniden başlama fırsatları da verir. Bazı günlerde ve gecelerde genel af ilan eder, kulu ile arasına girmiş olan günah perdesini yırtar, dünya hayatının en büyük saadet vesilesi olan "kulluk bilinci ve huzurunu", arada günah ârızası olmaksızın doya doya yaşama imkanını bahşeder.

Allah"ın has kulları kulluktan sevap, karşılık, ödül vb. de beklemezler. Onların ibadetten aldıkları zevk ve yaşadıkları saadet ödüllerin en büyüğüdür. Zaten En Büyükleri de (s.a.), "Şu dünyada bana eşsiz saadet veren bir şey varsa o da namazdır" buyurmuştur. Bu has kulluk yolu herkese açıktır, Allah bu yolu asla kapatmaz, kapatırsa kullar kapatır, ama O"nun rahmeti öfkesinden baskın olduğu için kula öfkelenip yüzüstü bırakacağına düştükçe kaldırır, çamurunu pisliğini (günahlarını) temizler, mahcup yüzünü yine kendine döndürür, defalarca yeni, beyaz, tertemiz sayfalar açarak has kulluğu yakalama fırsatı verir.

İşte böyle bir gündür "Fıtır Bayramı" günü.

H.K.