Son yerel seçimde Ekrem Yüce’nin rakipleri arasında en zorlusu, hiç kuşkusuz Millet İttifakı adayı Dr. Cihan Kolip idi…
Tunatan’da seçim öncesi “Ben başkan olursam bu il için neler yapabilirim” adlı tanıtım toplantısını, CHP Grup Başkan Vekili ve Sakarya Milletvekili Engin Özkoç ile yan yana izlemiştim…
Dikkat çekici ve üzerinde durup düşünülmesi gereken yenilikçi bir plan ve projeler demetiyle basının karşısına çıkmıştı…
Bilinir ki her yiğidin yoğurt yiyişi farklıdır…
Bu genel anlayış siyasetçi için de geçerlidir…
Yıllar sonra dönüp geldiği ilimizde Büyükşehir Belediye Başkan adaylığına soyunan Ekrem Yüce de iddialı, bir o kadar da farklı plan ve projelerle medyanın ve halkın huzuruna çıkmıştı…
İki güçlü aday olarak Kolip ve Yüce’nin örtüşen ya da örtüşmeyen plan ve projeleri olduğunu görmüştük…
Neticede olan oldu…
İpi göğüsleyen Cumhur İttifakı adayı olarak seçime giren Ekrem Yüce oldu ve konu kapandı…
Meğer biz öyle sanmışız…
Dr. Cihan Kolip konuyu kapatıp köşesine çekildi sananları yanıltan bir açıklamayla, yeniden gündeme geldi…
Sanal alemde gündeme aldığı, gerçekleştirilmesini önerdiği konular yanında yapılmamasını istediklerini de ılımlı bir üslupla Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce’ye, yazdığı bir mektupla dile getirmiş…
Şu sıralarda şehrin dört bir yanında gerçekleşen yatırım ve hizmeti görmezden gelmesi, sanırım klasik muhalefet anlayışından kaynaklanıyor…
Bu doğrultuda katılmadığımız görüşleri bir yana, gerçeklemesini istediği görüş ve taleplerini ilimiz adına sevindirici bulduğumun altını çizmek isterim…
Seviyeli bir dille gündeme getirdiği ve yer yer katıldığımız öneri ve uyarılara sırtını dönüp gitmek yerine, üzerinde durup yararlı-yararsız ayırımı ile şehre kazandırmak bir başkanı küçültmez, aksine büyütür…
Dr. Kolip’in mektubunu bu anlayış içerisinde değerlendirmek şehre hizmet adına geceyi gündüze katan Başkan Yüce için olumlu bir gelişme olur ancak…
İnsan kendi aklını kullanmakla tek bir kaynaktan beslenmiş olur…
Hazır böyle bir bilgi, yatırım, plan ve proje önerisi varken ücretsiz bir şekilde, o zaman iki akılla hareket edilmiş olur…
Böylece yanılma payı az, isabet oranı yüksek bir hizmet düşüncesi ortaya çıkabilir…
Doktor Kolip’in mektubunu ben bu anlayış içerisinde değerlendirdim…
Ne diyor bakalım deyip, geçip gitmek yerine, akla yakın, mantıklı ve yerinde olanları değerlendirmek ve de planlamaya almak, Ekrem Başkan’a çok şey kazandırabilir…
“Dileğim sizin başkanlığınızda bu şehrin hak ettiği değeri görmesi; halkın rahat, huzurlu, modern bir şehirde yaşaması ve bütün illere örnek olması dolayısıyla sizden gururla ve övgüyle bahsedilmesinden yanadır.” diyen Kolip’in mektubunu göz ardı etmek mümkün değil…
Bu temenni ve samimi üslup benim için bir iyi niyet ürünü olmaktan gayri şehrin dertlerini dert edinmiş, fikir sahibi bir siyasi rakibin temiz duygularını ifade eder…
Ve siyasetin özlem duyduğu önemli bir yaklaşımdır aynı zamanda…
Nostaljik tramvay, Süt 54 ve benzeri projeleri olumsuz; maske üretimi ve dağıtımını ise olumlu bulan, maliyeti yüksek projeleri “savurganlık” olarak niteleyen Cihan Kolip, buna karşın zirai alandaki yatırımların önemine değinerek bu sektörde moderniteyi yakalamanın doğru olacağını savunuyor...
Böyle ya da benzer projelerle şehrin daha bayındır ve yaşanılır olacağının altını çizen Dr. Cihan Kolip her yatırımın uygun şartlarda yerine getirilmesiyle farklı bir ivme kazanılacağını belirtiyor…
“Halk sizi unutulmaz bir efsane başkan olarak yüreğine kazısın ve alkışlasın istiyorsanız, buna uygun bir yol ve yöntemle başarılı olmanız gerekiyor.”
Bir muhalif parti adayı olarak Dr. Cihan Kolip’in mektubu işte böyle çarpıcı ve iyi niyet içeren sözlerle son buluyor…
İsterim ki değerlendirilsin ve dikkate alınsın…
Evet…
Teşekkür gereken bir uyarı nedeniyle Dr. Cihan Kolip’e ve aynı doğrultuda Ekrem Başkan’a, olumlu diyalogun devamı adına Bizim Bahçe’den “Orkideler” gönderiyoruz…