Ülke gündeminin her gün yenilendiği Türkiye’den başka bir ülke var mıdır? Bilmiyorum.
Gündemin sık değişmesi bir yönüyle kötüdür. Büyük hedefler peşinde koşan lideri gereksiz meşgul eder, yorar.
Diğer yönden iyidir… Hafıza tazeler, zihni diri tutar.
Dünyanın süper gücü olmaya namzet Tayyip Erdoğan liderliğindeki Türkiye’de suni gündemlerin ortaya atılması “Türkiye Yüzyılı”nın doğum sancısına işarettir. İyidir.
Konuya girelim…
Malumâliniz, birkaç gün önce CHP Genel başkanı başörtüsü hakkında bir açıklama yaptı.
Geçmişte: “Başörtüsü 1 m2’lik bez parçasıdır” diyerek Allah’ın hükmünü aşağılayan, başını örtmek isteyen kız öğrencilere yıllar boyu kan kusturan CHP zihniyeti, durduk yerde başörtüsü konusunda kanuni düzenleme teklifi yaptı. Oysaki başörtüsü meselesi zaten Ak Parti iktidarı sayesinde 2013 yılından beri devlet yapısında sorun olmaktan çıkmıştı.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun “timsah gözyaşı”na benzeyen gereksiz hamlesi, Türkiye’de zulme uğramış milyonlarca başörtüsü mağduru ailenin henüz kapanmakta olan devlet yarasını ve acılarını tekrar hatırlattı.
Hz. Mevlana: “Gökyüzünde özgürce uçan kuş, yerdeki taneyi görünce hırsa kapılır da avcının tuzağına düşer, hırsının esiri olur.” Der Mesnevi’de.
Kemal Kılıçdaroğlu hırsının esiri oldu. CHP, inandırıcı olmaktan çıktı artık. Demokrasi için değil, üç beş oy kazanma uğruna ilkesiz, omurgasız ve samimiyetsiz davranmaya başladı.
Tayyip Bey, “Başörtüsü konusunda eğer samimiyseniz gelin, kanunla değil anayasayla teminat altına alalım!” diyerek Kemal Kılıçdaroğlu’nu kendi sözleriyle bağladı…
Tayyip Bey daha kürsüden inmeden, CHP sözlerinden çark etti. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel “Anayasayı değiştirecek halimiz yok” diyerek samimi olmadıklarını cümle âleme teşhir etti…
İnsan teklif yaparken biraz utanır… Hem yıllarca zulüm edeceksiniz hem de utanmadan Müslüman Türk Milletinin duygularıyla oyun oynayacaksınız.
Hiç kuşkusuz Azîz Milletimiz, Kemal Kılıçdaroğlu’na gereken cevabı seçim sandığında verecektir.
Allah’ın yarattığı en şerefli mahlûk “insan,” yeryüzündeki tüm anayasal metinlerden daha değerlidir. İnsan, Allah’ın seçkin kuludur. İnsanın dini inançlarına kısıtlama getiren anayasalar, hem insanı hem de devleti zora sokar. Şeyh Edebalı ne güzel söylemiş. “İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın.”
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, 1982 yılında Kenan Evren komutasındaki askerler tarafından ihtilalin gölgesinde yazdırıldı. 09 Kasım 1982 tarihinden beri yürürlükte olan anayasanın; halkın sosyal taleplerine göre yeniden düzenlenmesi Cumhuriyetçi, Halkçı ve Sosyal Demokrat görünen CHP tarafından bilerek geciktirilmektedir. Çünkü halka ait sivil anayasa istemiyorlar.
Temel insan hakları, din / inanç hürriyeti ve tam demokrasinin garanti altına alınmadığı hiçbir anayasa sürdürülemez. Zaman içerisinde yamalı bohçaya döner.
İnkılap kanunlarıyla beraber; İtalyan Ceza yasası, Alman Ticaret yasası, İsviçre medeni hukukundan uyarlanan Anayasa “kutsal metin” değildir. Anayasadaki bazı maddelerin “insan için, özgürlük ve ileri demokrasi” için değiştirilmesi gayet normaldir.
Anayasanın yenilenmesi ihtiyaç haline geldi ülkemizde. Çağdaş medeniyetin gerisinde kalmış, militarist, ve anti demokratik yasa maddelerinin değiştirilmesi, ülkeye yeni bir uyanış yeni bir kardeşlik ve yeni bir atılım imkânı sağlar.
Keşke, Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP, “sözde değil özde” cumhuriyetçi, sosyal demokrat ve halkçı olsaydı…
Umarım bu Azîz Millet, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki Cumhur İttifakına 2023 seçimlerinde anayasayı tek başına değiştirecek yetkiyi verir.
Bu arada hatırlatayım. Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP Sakarya Milletvekili Engin Özkoç 1925 yılından beri Anayasada yer alan “Şapka Kanunu” üçüncü maddesine inanıyorlarsa bundan böyle ser-pûş (şapka) takmalıdır.
Düşünsenize, önümüzdeki yıl Mayıs ayında Sakarya Kent Meydanında CHP seçim mitingi oluyormuş… Seçim otobüsünden konuşan Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP Sakarya Milletvekili Adayları tam tekmil şapka takmışlar. Halkı selamlayıp oy istiyorlar… Eskiler; kır atın ya huyundan ya suyundan demişler… Ne kadar da benziyorlar Millî Şef İsmet İnönü’ye.
Haksız yere astığınız İskilipli Atıf Efendi’nin ruhu, sizi rahat bırakmayacak haberiniz olsun…
İbrahim Selamet