Geçen haftanın sonuna doğru tanıştığım bir mühendisin arabasında Serdivan’a doğru gidiyoruz…
Çark Caddesi’nin yoğun trafiğini azaltacak alternatif yol gözüyle baktığımız Agora AVM’nin arkasındaki modern köprüden sağa kıvrılınca Serdivan AVM’ye çıkan caddede yol alırken ara sokaklara da daldık…
Yeni asfalt atılmış yolların, daha sıcağı kurumadan kazıldığını görünce attı beynimin tası!
Mühendis gencin tepkisi, benimkinden de şiddetli oldu ve başladı anlatmaya;
“Ağabey, bakıma alınan cadde ve sokaklarda altyapı, su, telefon, doğalgaz ve benzeri hatlar döşenmeden yoğun tepkiler nedeniyle bir an evvel başlatılan hesapsız asfalt çalışmaları sonucu, kazılar birbirini takip ediyor…
Bu işlemler yapılmadan asfaltlanıyor yol….
Ardından yukarıda sayılan her bir iş için asfalt yeniden kazılıyor ve o güzelim cadde ve sokaklar da bu hale geliyor, hal böyle olunca da bir suçlu aranıyor…
Biz de bu akortsuzluktan çok dertliyiz…
Bir türlü bu yanlıştan kurtulamayışımızın üzüntüsü var içimde…
Sürekli kazılıp kapanan ve harcanan milli serveti görüp de üzülmemek mümkün mü” diyen mühendisin düşüncelerine gel de katılma!
Bakıyorsunuz, yepyeni asfalt birkaç gün sonra kazılıyor…
Soruyorsunuz “ne oluyor?” diye…
“Elektrik hatları yer altına alınıyor.”
O bitiyor, telefon hatları, ondan sonra doğalgaz hattı derken asfalt dönüyor yamalı bohçaya…
Yahu! Bu işin planı programı, öncesi sonrası niçin ve neden düşünülemez…
Niye kurumlar arasında koordinasyon sağlanamaz…
Anlamak mümkün değil…
Varsa anlayan beri gele!
Bu duygularla, isterim ki bir an önce dönülsün yanlıştan; işin hakkı verilsin…
Harcanmasın bunca emek ve para boşuna…
Gitsin Bizim Bahçe’den “iri dikenli kaktüsler” sorumlulara…