Son seçimde partisinin önünde oy alınca kabardı ayranı Muharrem İnce’nin…
Aday gösterildiği o görkemli günde genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte sergilediği dostluk görüntüleri ve söylediği sözler anlaşılan kısa sürede unutulup gitmiş…
Gürültü koptu erkenden, baksanıza…
Ve genel başkanlık yarışı aldı başını gidiyor…
Muhalefet “Kurultaya gidecek karar yeter sayısını yakaladık” deyip açıklamayı dün saat 17.30’da yapacaktı…
Ancak perşembeye bıraktılar kesin sonucu açıklamayı…
Neden!
Eğer varsa noter tasdikli çoğunluk, güle oynaya açıklamak varken parti cephesinde aksi bir düşünce oluşturacak süre uzatımını izah etmek kolay değildir sanırım…
Bilinir ki ilimizde Grup Başkanvekili Engin Özkoç ile Parti Meclisi Üyesi Ayça Taşkent’in dışında kalan 14 Sakaryalı delege Muharrem İnce tarafında yer alıyor…
İnce cephede gelişmeler bu doğrultuda yürütülürken, parti kurmaylarının endişeli bekleyişi devam ediyor…
Muharrem İnce iki gün önce “Ben tüm delegeler evet derse genel başkan adayı olurum” şeklinde ilginç bir açıklamada bulundu…
Sonra bu sözün altından kalkamayacağı endişesi ile farklı bir yorum ekledi, kendini bağlayıcı olmaktan çıkaracak açıklamalarda bulundu…
“Siyasette dün yoktur, yarın önemlidir” derdi eski Cumhurbaşkanı rahmetli Süleyman Demirel…
Buna bir de “Bu alanda uzun vadeli küslükler de, uzun vadeli dostluklar da olmaz” sözünü eklerdi zaman zaman…
İşte öyle bir tablo oluştu ana muhalefet cephesinde…
Eğer öyle olmasaydı Cumhurbaşkanı adayı olarak “Gel bakalım Muharrem” denilerek kürsüye davet edilen ve o gün genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na bağlılığını çarpıcı kelimelerle gündeme taşıyan Muharrem İnce’nin son yaklaşımı bize siyasette tarihin tekerrür edeceğini gösteriyor olmalı…
CHP’de dün olduğu gibi bugün de bir türlü sular durulmuyor, böyle giderse de durulacağa benzemiyor…
Bir yanda son çeyrek asırda girdiği her seçimi kaybeden bir genel başkan, diğer tarafta ise kendi eliyle güçlendirdiği bir adayın partideki bu ilginç çekişmesi bakalım nereye varıp dayanacak…
Muhalefetin süreyi uzatması karıştırırken zihinleri, Kılıçdaroğlu cephesinde bir rahatlama oluşturmuşa benziyor…
Buna karşın Muharrem İnce eline geçirdiği fırsatı lehine çevirmek adına son kozunu oynuyor…
CHP’deki bu tablo bize şu sözleri hatırlattı: “Onlara düşman gerekmez, zira dostları yeter…”
Bakalım ana muhalefet partisinde birbirlerine giren dostların kapışmasında talih hangi tarafın yüzünü güldürecek…
Bilinir ki ülke için güçlü bir iktidar oluşmasında güçlü bir muhalefete ihtiyaç vardır…
O nedenle istenir ki ana muhalefet partisi gelsin kısa sürede kendine ve bitsin başkanlık kapışması, kriz sona ersin…
Ülkemiz şu anda CHP’deki bu amansız mücadeleye kilitlenmiş durumda…
Biz ne ise ülkemiz adına hayırlı, o çıksın isteriz sandıktan her zaman olduğu gibi…
Bu doğrultuda taraflara barış adına “zeytin çiçekleri” gönderip çekilelim aradan…