Sakaryaspor’u ligde değil de, dün İstanbul da Eyüpsporla oynadığı kupa maçında izledim alıcı gözle ve ilk defa…
As kadrosunda yer alan oyuncuların dışında bir farklı ekiple sahaya çıkan yeşil siyahlılar ilk çeyrek dakika içerisinde maçı alacak izlenimi oluştururken, ilerleyen dakikalarda özellikle savunma hataları ile adeta turu rakibine hediye eden bir takım görüntüsü ortaya koydu.
Geçen yılın flaş oyuncusu ve golcüsü Zafer Aydoğdu’yu bu maçta tanımak mümkün değildi.
İki kenar bekinde benzer dağınıklık içerisinde pozisyon hataları yapması, tıngır mıngır yenilen gollere yol açtı.
Savunmanın dördüncü ismi Burak Bekaroğlu’nun sinirli hali de katılınca bu dağınıklığa yenilmek ve elenmek adeta kaçınılmaz hale geldi.
Yani Sakaryaspor dün bir savunma faciası ile baş başa kalmak talihsizliğini yaşadı.
Kupa maçları bazı takımlar için önemli olmayabilir, ancak mazisinde böyle dev bir organizasyonda şampiyon olan bir takım için çok şey ifade eder…
Sakaryaspor’un ilk turda kendisinden daha zayıf bir takıma elenişinin getirdiği üzüntü dileyelim bundan sonraki maçlara yansımasın.
Bilinir ki, her yenilginin getirdiği moral bozukluğu vardır.
Bundan kurtuluş; ancak bir sonraki maçlarda alınacak başarılı sonuçlarla gerçekleşir.
Bu hafta sonu oynayacağımız Pendikspor maçı bu açıdan daha da farklı ve önemli bir hal aldı.
Yenilgi alışkanlık haline gelmeden telafi edilmelidir kupa üzüntüsü aksi halde işler zora girebilir.
Osman hocanın cezalı olup tribüne çıkışı, kupaya vedada önemli rol oynamasa da katkısı olduğunu söylemeden geçemeyiz.
Ligde hiç yenilgi yüzü görmeyen yeşil siyahlı ekibin bu hafta sonu çıkacağı Pendik deplasmanından üç puan getirmesi artık kaçınılmaz oldu.
Kupa moralsizliği deplasmandan gelecek üç puanla silinir kolayca.
Hafta sonunu işte bu duygularla ve bu ümitle bekliyoruz.