Ülkemizin bilge işadamları arasında son yıllarda yıldızı parlayan, her yönüyle güvenilir ve güven veren bir sanayici izlenimi oluşturan Ethem Sancak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yerli otomobil üretimi için uzun süredir aradığı babayiğitler arasında yer aldı…

Bizim için sürpriz olmayan ve beklenen gelişmenin yanında Koç Grubu temsilcisi İnan Kıraç’ın da yer alışı ile meydana gelen büyük güç için otomobil yapmak, sanırım çocuk oyuncağıdır…

Hal böyle iken dün bu konuda devletine, kendi mühendisine, insanına güvenmeyip moral bozucu davranışlar sergileyenler dururken dipdiri ülkenin mazisinde, şimdi de benzer tavır alıp bu müthiş birlikteliği baltalamak adına ortaya çıkanları izliyorum, ibretle ve dahi hayretle…

Bu konuda renkli bir sanal alem fenomeni olan Hızır Yıldız, “Bırakın moral bozmayı, Türkiye otomobilini yapıyor” derken, sorumlu bir vatandaşlık örneği ortaya koyuyor, ikinci otomobile talip olarak…

Ülkede devrim etkisi oluşturacak dev girişimin ağır toplarından Sancak Holding sahibi ünlü işadamı Ethem Sancak’ın “BMC” firması Karasu’ya gelirken, ondan bu konuda yararlanmamak düşünülebilir mi?

Bu dev organizasyonu kendi bölgelerine yatırıma zorlayan il’lerin mücadelesi oturmuş ülkenin gündemine…

O halde, Ethem Sancak’tan destek istemek bizim için büyük bir şans değil de nedir!

Güngörzade Cevdet köşesinde bu konuya çekerken dikkatleri, bir başka güç odağının tepesindeki Sakaryalı olarak Türk-iş Genel Başkanı Ergün Atalay’ı da adres gösterdi, isabetli olarak…

Bunlara her zaman dile getirdiğimi adı sanı olan ancak etkinliği bekleneni vermekten uzak Başkent’teki Sakarya lobisine de büyük görev düşüyor…

Ellerini taşın altına koyma zamanı geldi de geçiyor…

Öte yandan AK Parti, CHP ve MHP milletvekillerinin de harekete geçmesi bekleniyor…

Zira seçim kapıda…

Aksi halde kaçarsa bu büyük fırsat, bunda başta yukarıda saydıklarım olmak üzere, herkesin vebali olacak...

SATSO Başkanı Mahmut Kösemusul bırakılmasın yalnız…

Bir elin nesi var, iki elin sesi var…

Bilinir ki toplu vurdukça yürekler, onu top sesleri sindiremez.

Bu iş salt Kösemusul’un meselesi değil…

Kara, hava, deniz ve demiryolu ulaşım imkanlarıyla stratejik bir konuma sahip, dış dünyaya açılışı kolay bir il olarak bu yatırımı bizden gayri hak eden yok diyebiliriz…

Ethem Sancak gibi bir büyük sanayici yanında artık rüştünü ispatlamasını istediğimiz Başkent lobisi ve milletvekillerimizi ve de Türk-İş, Türkiye Ziraat Odaları Birliği ve nihayet Türkiye Fırıncılar Federasyonu gibi ülke gündeminde söz sahibi kurumları ve liderleri varken, fırsatın kaçırılmasını bu ilde kimseye, kimseler anlatamaz...

O halde işe, peşini bırakmadan sarılmak ve koparmak kaçınılmaz hale geldi…

Siyasetçi, bürokrat, sivil toplum örgütü liderleri, sanayiciler, işadamları özetle herkes ama herkes, bu konuda ne gelirse elinden düşürmesin dilinden deyip kolaylıklar dileyip çekilelim aradan…

Hayırlı eylesin Hazreti Yaradan…