İlk kez kan vermek için, Tuzla Piyade Okulunda yedek subay eğitimim esnasında sıraya girmiştim…
O yıldan kalma alışkanlıkla kanımın çok az bulunan cinsten olması nedeniyle ihtiyacı olan kişilere vermek için kulağım hep kiriştedir…
İşte öyle bir anım var unutamadığım…
Özel aracımla İstanbul’a gidiyorum…
Radyo dinliyorum…
İzmit’e yaklaşmışken, benimle aynı kan grubunu taşıyan yenidoğan bir bebek için acil kana ihtiyaç olduğu anons edildi…
Anons sık sık tekrarlanır olmuştu…
Hasta Göztepe SSK Hastanesinde yatıyordu…
Zor bulunan bir kan grubu ve ona ihtiyacı olan yeni doğmuş bir yavru…
Karar verdim, Boğaz Köprüsüne yönelmeden önce kan vermek için müracaat eden bir kişi olmazsa, doğru hastaneye gidecektim…
Bir ara radyoda yayın durdu…
Sandım aranan kan bulundu…
Tam da köprüye yöneleceğim sırada o anons tekrar yapılınca, rotayı Göztepe SSK Hastanesi kan merkezine çevirdim…
Bir hemşire beni kan alınacak yere yönlendirdi…
Durumu anlattım…
Tabii kan vermenin heyecanı ile tansiyonum oynamış…
Ölçtüler, dediler ki “Tansiyon yüksek.”
“Olsun ben aralıklı da olsa zaman zaman kan veririm.
Benim için problem yok” diye ısrar edince, almaya karar verdiler…
Kolları sıvadığım sırada iri yapılı bir genç girdi içeri…
O da anonsu duyup gelmiş…
Mehmetçik olduğunu söyledi…
Aynı kan grubunu taşıdığını ve o minik yavruya kan vermeye geldiğini söyleyince, sağlık personeli gencin kan vermek için daha uygun olduğunu ifade ederek beni teşekkürlerle yolcu etti…
Tansiyon, o günden sonra benim bir numaralı düşmanım oldu…
Halâ değişen bir şey yok…
Yine aynı şekilde sürüp gider 12-15 arası dolaşarak…
Bu da benim kan verme konusundaki arzumun önüne oturmuş bir engel olsa gerek…
Mevla küçük-büyük, kana ihtiyacı olan herkese sağlık, mutluluk ve kolaylık versin…
Bütün bunları kan vermek gibi son derece hayati bir işe soyunan AK Parti’nin genç ve dinamik il başkanı Yunus Tever’in dün gazetemizin manşetine yansıyan “Kan bağışı çağrısı ve fotoğrafını” görünce hatırladım…
Kan vermenin bir insan için ne derece önemli olduğunun bende bıraktığı o unutulmaz hatırasını paylaşayım istedim, okuyucularımızla…
Bu duygularla, herkese ve her kesime şifa çiçeği “Itırlar” gönderelim istedik…