Sakarya’da yaşayan Balkan göçmenlerine arz-u hâlimdir. Dedelerimiz, babalarımız Osmanlı sonrasında Balkan topraklarında yetim kaldıklarında yeni kurulan Sosyalist Federal Yugoslavya’nın zulmü altında ezildiler. İnançlarından, kimliklerinden dolayı horlandılar, devlet baskısı altında zindanlara mahkûm edildiler. Nihayet; sağ kalmak, sıfırdan başlayıp tekrar yaşama tutunmak için tek çareleri kaldı.
“Müslüman Türkiye’ye göç etmek.”
Kendileri için değilse bile eşleri ve çocuklarının geleceği için asırlardır yaşadıkları ata topraklarını, evlerini, hayallerini terk edip bu ülkeye göç ettiler. Sığınabilecekleri Türkiye’den başka yeryüzünde onlara kucak açacak başka bir devlet ve toprak parçası yoktu.
Yunanistan, Bulgaristan, Makedonya, Kosova, Sancak, Arnavutluk ve Bosna’nın neredeyse tüm şehirlerinden akın akın geldiler. Azınlık kalan Evlad-ı Fatihan Türkler, Müslüman Arnavutlar, Boşnaklar, Pomaklar, Torbeşler bir anda göçmek zorunda kaldılar. Her ne kadar farklı ırklardan olsalar da onları birleştiren ortak payda “İslam Milleti” olmalarıydı.
Sırp atasözündeki deyişle: Od Jadrana do Irana, nece biti Muslimana. “Adriyatik’ten İran’a kadar Müslüman kalmayacaktı.”
Sırpların, Hırvatların, Bulgarların, Yunanlıların gözünde etnik olarak temizlenmesi gereken Osmanlı bakiyesi Müslümanlardı onlar. Kısa adıyla “Balkan Muhacirleri.”
*
Biliyorum, bu hikâyemizin üzerinden çok yıllar geçti… 1878 yılından 1967’ye kadar Balkan topraklarında yaşanan acılar ve trajedi unutulmadı. Belki de henüz yeterince konuşulmadı, konuşulamadı.
Tüm bunları niçin mi yazıyorum?
“PREKAZ - Balkanlardan Göç Hikâyesi” (Değişim Yayınları. 2. Baskı. Ekim 2022) adlı kitabımda kısmen anlatabildiğim Balkan ruhunun acılarını, ümitlerini, trajik hafızasını günümüz kuşaklarına aktarılan vefasını unutmamak/unutturmamak için yazıyorum bu lakırdıları…
Tiran’da yaşayan dostum, Arnavut Tahir Zejnelhasani’nin sözleri kulaklarımda çınlıyor: “İbrahim, Allah’a yemin olsun ki Türkiye’deki Cumhurbaşkanlığı seçimi Arnavutluk halkı için kendi ülkemizdeki seçimlerden daha önemli. Eğer Türkiye güçlü olursa biz emniyette oluruz. Eğer, Türkiye düşerse biz Arnavutların hali ne olur? Balkanların güçlü Türkiye’ye ihtiyacı var.”
Yaklaşık bir ay önce Kosova’dan Arnavut bir milletvekili dostum aradı bendenizi. “Burada, FETÖ çok aktif. Tüm güçleriyle Erdoğan’ı devirmek için medyayı kullanıyorlar. Biz Kosova Arnavutları, Erdoğan’ın yıkılmaması için dua ediyoruz. Güçlü Türkiye, Balkanlar ve Kosova’nın geleceği için çok önemli. Eğer çağırırsanız, seçim çalışmalarına gelip katılmak isteriz. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a destek vermek bizim için şereftir” dedi.
Türkiye’den misafir olarak geldiğimi öğrenen Bulgaristan/ Dospat’ta yaşayan Pomak Türklerine birkaç ay önce misafir oldum. Hepsinin ortak ifadesi: “Biz Bulgar Türk’üyüz. Bulgaristan vatandaşı olarak Erdoğan ve Türkiye’yle gurur duyuyoruz. Türkiye’nin gücünü arkamızda hissediyoruz.” Olmuştu.
Yunanistan / Batı Trakya’da yaşayan Türkler: “Geceleri güçlü bir Türkiye için dua ediyoruz. Türkiye bizim için umuttur.” Diyorlar.
Makedonya’da Ohri, Struga, Manastır, Kırçova, Kocacık, Üsküp, Tetova, Kumanova’ya gittim. Konuştuğum tüm Arnavutlar, Torbeşler “Türkiye Yüzyılı” için dua ediyorlar. İHA, SİHA’larla gurur duyuyorlar.
Karadağ’da Kolaşin, Akova, Rozaje, Pljevlija’ya (Taşlıca), gittim. Çok sevdiğim Sancak’ta; Novipazar’a, Tutin’e gittim. Orada yaşayan Boşnak ve Arnavut dostlarımız Erdoğan’ın seçim zaferi içim dua ediyorlar.
Bosna’da; Sarajevo, Travnik, Banja Luka, Zenica ve Tuzla’ya gittim. Katıldığım tüm toplantılarda yüzlerce insanın gözyaşları içinde “Erdoğan ve Türkiye” için dua ettiğine şahit oldum.
*
Özellikle İstanbul, İzmir, Bursa merkez olmak üzere Sakarya’mızın Adapazarı, Arifiye ve Serdivan ilçelerinde yoğun olan Arnavut, Boşnak ve Makedonya muhaciri kardeşlerim!
Her ne sebeple olursa olsun; ülkenin istikrarı olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı “sırf devirmek için” vereceğiniz her oy; Sırpları, Yunanlıları, Hırvatları, Bulgarları, Makedonları sevindirecek.
Kosova’da, Makedonya’da, Bosna’da, Yunanistan’da saklanan FETÖ’cüler, “Diktatör Erdoğan gitsin” tweetleri atıyor. HDP’yi destekleyen PKK ve FETÖ’nün ümit bağladığı CHP için sorun olmayabilir ama Balkan Muhacirleri için “Türk Devletinin ulusal güvenliği ve bekâsı” ekmek gibi, su gibi azizdir. Balkan Muhaciri; aç kalır, susuz kalır ama devletini pazarlık masasına feda etmez.
Balkan ülkelerinde halen yaşayan akrabalarınız varsa onlara telefon açın. Türk düşmanı Sırp, Bulgar, Yunan gölgesinde yaşayan āsoru sorun. “Türkiye seçimleri oradan nasıl görünüyor?” Alacağınız cevap bellidir. Balkanlarda ”Türkiye Yüzyılı”nın başlamasına en çok onlar sevinir.
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde Balkanlara en fazla yatırım yapan, istikrar ve barış için mekik dokuyan lider Cumhurbaşkanı Erdoğan’dır. Arnavutluk, Kosova ve Bosna semalarında uçarak Sırbistan ve Yunanistan sınırlarını gözleyen TB2 Bayraktar İHA- SİHA’ları Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eseridir.
Gelin, ezber bozalım. Muhacir dedelerimizin Komünist ve Sosyalist Tito ve Jivkov rejimlerinde çektiği acıları hatırlayalım. Arnavut, Boşnak fark etmez… Balkan muhaciri olarak, Türkiye’nin istikrarı ve güçlenmesi için oy kullanalım.