“Meral Akşener’in partisi MHP’yi ne oranda etkiler?” sorusunu ülkücü camianın önde gelen akil adamlarından birine sordum…
O ise cevap yerine önce “Hüsamettin Atasever’in il başkanlığına getirilmesi iyi tercih” diyerek başladı söze…
Sakin, hoşgörülü ve sevilen bir doktor olarak bilinen Atasever, görevi alır almaz yaptığı ilk açıklama ile de kendisi hakkında böyle düşünenleri yanıltmayıp, alışılmış politikacı dışında olacağını gösterir ılımlı mesajlar verdi…
Günümüzde kolaycı bir anlayışla hareket ederek, yek diğerini suçlayıp yol alacaklarını sanan politikacılar ve partilerin, kazanmak şöyle dursun aldıkları oy, bir önceki seçimden daha düşük oluyor her defasında…
Sanırım, Atasever de bunun bilinciyle, siyaset dünyamızın yeni ve soru işaretli partisine böyle yapmakla prim kazandıracağını düşünüyor…
Bize göre de iyi yapıyor…
Ülke seçmeni iktidar-muhalefet kavgalarından bıktı, yorgun düştü…
Hangi parti bu üslubu terk eder ve halkı oy deposu sanmak yerine ona saygılı olur, dertlerini, talep ve beklentilerini teşhis ve tedavide ikna edici bir metot ortaya koyar, güven telkin eder; kazanan olur…
Aksi halde AK Parti dışında, bugüne değin bütünden kopup da ömrü uzun olan bir siyasi parti yok…
Bunun bilinciyle olsa gerek Hüsamettin Atasever’in, böyle bir yol izleyeceğini gösterir tavrı, onu kendi partisinde bir adım öne çıkarmış bulunuyor…
Atasever’e yabancı olduğu bir konuda yol alabilmesi için kolaylıklar dilerken, siyasi platformda ayağının kaymaması adına Bizim Bahçe’den istedim ki şans çiçeği “Papatyalar” gitsin…