Her harman sonrası tarlalardaki kalıntılardan kurtulmak adına anız yakmak, ne yazık ki her mevsim başvurulan bir “yok etme yöntemi” olarak hala ve ısrarla gündemdeki yerini koruyor…
Bu konuda ilgili kurum ve kuruluş yetkilileri her ne kadar, zaman zaman yapılan operasyonun yanlış, zararlı ve veballi olduğunu açık ve net şekilde gündeme getirse de ne yazık ki yanlışlık sürüp gidiyor…
Ziraatle uğraşan ve bu konuda yeterli bilgi ve birikime sahip herkes, üzerine düşen sorumluluklardan kurtulmak adına uyarı üstüne uyarı yapıyor…
Toprağın barındırdığı tüm yararlı organizmaları yok eden, böylece geleceğe yönelik verimliliğini körleyen anız yakmak, basit bir iş değil…
Aksine sebep olanı dünyevi ve uhrevi büyük bir sorumluluk altına sokar…
Sonuçları itibariyle hayati önem taşıyan bu yanlış uygulamadan vazgeçilmesi için yetkili kurum ve kuruluşlar uyarı üzerine uyarı görevi yerine getiriyor…
Hemen her dönemde yanlışta ısrar edenlere karşı yapılan uyarılar, istenir ki etkili olsun ve toprak ananın çilesi son bulsun…
Yaşam tarzı toprak üzerine kurulu bir mesleğin sahibi, Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar ile aynı ailenin toprak aşığı bir diğer ismi Sakarya Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu Başkanı ve Akyazı Ziraat odası Başkanı Şener Bayraktar’ın böyle dönemlerde yaptıkları uyarılar sürüp giderken, gazetelere “Anız yakma” konusuna yönelik haberler düşmesi, bazı çiftçilerin hala yanlışta ısrar ettiklerini gösteriyor…
Yalnızca uyarı yapmakla, anız denilen belayı yok etmek mümkün olmadığına göre, çiftçiyi bu fahiş hatadan döndürecek caydırıcı yeni önlemlere ihtiyaç var anlaşılan…
Dileğim; ilgili ve yetkili kurum ve kuruluş liderlerinin, çiftçileri bu büyük vebalden ve dahi sorumluluktan kurtaracak yeni bir yol ve yöntem üzerinde durmaları ve toprak ananın çilesine son verecek caydırıcı tedbirler alınmasını sağlamalarından yanadır…
Bu konuda üzerine düşeni yerine getirecek herkese ve her kesime “Beyaz güller” gider elbette…