Algıda seçicilik.İnsanları birilerinin istediği gibi düşünmelerini sağlamak bir ilim haline geldi. Eskiden haberleri televizyonda erkekler okurdu.Şimdi aşağı yukarı tamamında bu işi kadınlar üstlendi. Haberleri okuyanlar veya anlatanlar önce sözlerine bu haberden neleri nasıl anlamanız gerektiğini uzun uzadıya anlatırlar ve size onların nasıl yorumlamamız gerektiği pişirilerek önünüzekonur. Bir nevi yankı odası oluştururlar. Ben şimdiye kadar bir solcunun sağcı bir gazeteyi okuduğunu hiç görmedim. Bir sağcının da solcu bir televizyonu seyrettiğini veya gazeteyi okuduğunu da görmedim.
Böylece fikr başlıkı akım oluşturulur. Fikirler yönetilmeye hazır hale gelir. Bu benim fikrim. Gözlemlerim. Gelelim algının daha geniş açıklamasına hangi gazeteyi takip edersek edelim önce kendimize ait yansız tarafsız fikir ve bakış açısı oluşturmamız gerekmektedir. Bunun için ber konuyu araştırmadan birilerinin bakış açısını doğru kabul ederken çok dikkat etmemiz gerektiği kanaatindeyim. Gelelim esas konumuza .
Algıda seçicilik, insanın algı sürecinde etkili olduğu kabul edilmiş psikolojik bir kavramdır. Çevrede bulunan uyarıcılardan, olaylardan ya da nesnelerden bir ya da birkaçına dikkati yöneltmektir. Kişinin daha önce yaşadığı deneyimlerin, önyargıların, rüyaların ve benzer her türlü duygulanımın o anki algılama düzeyinde etkili olduğunu ifade eder.
Algıda seçiciliği etkileyen dış etmenler; uyarıcının şiddeti, aşırı zıtlık, hareketlilik, süreklilik, tekrar, alışılmışın dışındaki uyarıcılar ve tanışıklıktır. İç etmenlerse; beklenti, ilgi, gereksinim ve inançtır. Kişi ihtiyaçlarına ya da dış uyarıcılara göre algıda seçim yoluna gidebilir. Örnek vermek gerekirse gündelik hayatta defalarca karşısına çıkan hamile kadınları farketmeyip ancak hamile olduktan sonra hamile kadınların varlıklarının farkına varması. Veya bir insanın dikkatini mesleğiyle ilgili haberlere yöneltmesi gibi. Genellikle firmalar, reklamları aracılığıyla size “Ne istiyorsunuz?” diye sormaz. Hangisini seçmek istediğinizi sorar. Ve algı yönetimi etkisine girerek süreç sonunda bir seçim yapmanız olası bir durum kabul edilir. Bu konuda Steve Jobs’ın şu cümlesi, bu konuya örnek verilebilir: “İnsanlar çoğunlukla siz onlara gösterene kadar ne istediklerini bilmiyorlar.
Kişi bu yönelmeleri bilinçli olarak yapmaz. Algıda seçiciliği etkileyen dış etmenler; uyarıcının şiddeti, aşırı zıtlık, hareketlilik, süreklilik, tekrar, alışılmışın dışındaki uyarıcılar ve tanışıklıktır. İç etmenlerse; beklenti, ilgi, gereksinim ve inançtır. Kişi ihtiyaçlarına ya da dış uyarıcılara göre algıda seçim yoluna gidebilir.
Kaynak:Wikipedi