İnsanlık, yaşanan son olaylarla büyük bir imtihandan geçiyor. Global bir köye dönüşen dünyanın, her hangi bir yerinde meydana gelen olumlu ya da olumsuz gelişmeler artık yaşadığımız coğrafyayı yakından etkiliyor. Şu an Sakarya’da oturuyor olmak, sadece yerel şartlar altında yaşayacağımız anlamına gelmiyor. Dışımızda cereyan eden, dünyanın öbür ucundaki bir olay bizi de doğrudan veya dolaylı olarak bağlayabiliyor… Görüyoruz ki bundan kaçışımız yok!

Bu koca köyde yaşanan hiçbir şey artık birbirinden bağımsız değil… Düşünün, komşunuzun evinde çıkan bir yangını, oturup hiçbir şey yapmadan seyredemezsiniz? Müdahale etmezseniz o yangın size de sıçrar. Eyleme geçmedikçe, o alevlerden sizi ne temennileriniz kurtarır ne de dualarınız…

İşte Kudüs dünya gündeminde… ABD denen küresel güç, Orta Doğu’yu adeta bir yangın yerine çevirmiş durumda ve kilometrelerce ötede olsak da, bu ateşin bize de sıçramayacağından ne kadar eminiz…

14 MAYIS’IN ANLAMI
ABD himayesindeki İsrail, Filistinli müslümanlar üzerinde 70 yıldır sürdürdüğü o yine bilindik zulümlerini katliam boyutunda tatbik etmeye başladı, hem de onlarca müslüman devletin gözleri önünde ve seçilmiş bir tarih olan ‘14 Mayıs’ta...

14 Mayıs 1948 İsrail’in, Filistin topraklarında devlet kurduğu gündür... Filistinliler’in tarihin en acı günü olarak hafızalarına kazıdığı gün...

Filistin haritasının değiştiği, Filistinli kardeşlerimizin mülteci kamplarında gözlerini açtıkları gündür bu gün...

Filistinliler evlerine el konulup sürgün edilirken yanlarında evlerinin anahtarlarını götürdüler. O anahtarları hâlâ saklıyor ve bir gün evlerine geri dönecekleri inancıyla direniyorlar...

Kudüs Hristiyanlar, Müslümanlar ve Yahudiler için kutsal olan bir şehir... Her dinin kendine özgü kutsalı yer alıyor burada. Peygamberimiz Hz. Muhammmed Kudüs’te Mescid-i Aksa’dan Miraç’a yükseldiği için Müslümanlar açısından Mescid-i Aksa, çok önemli ve kutsal bir yerdir. 

İŞGALİ MEŞRULAŞTIRMA
İşte aylar öncesinden bilinen; ABD Başkanı Donald Trump’ın Kudüs’ü “İsrail’in başkenti” olarak tanıma kararı, Amerikan Büyükelçiliği’nin bu kente taşınmasıyla hayata geçmiş oldu. İsrail’in hukuksuz ve insanlık dışı yöntemlerle sürdürdüğü Kudüs’ü Yahudileştirme çabaları da yeni bir boyut kazanırken, Tel Aviv yönetimi, şehirdeki işgale “uluslararası meşruiyet” kazandırma peşinde… Şimdi İsrail tarafında bir bayram havası, şehrin asıl sahipleri olan Filistinliler’de ise büyük bir hüzün, kan ve gözyaşı hakim…

Tamamı silahsız ve içlerinde 8 aylık bir bebeğin de bulunduğu 63 kişiyi öldüren, üç binden fazla kişiyi de yaralayan ABD himayesindeki İsrail, söz dinlemez, etrafa zarar veren şımarık bir çocuk gibi davranıyor. Gelişmiş silahları olmayan Filistin halkı ise ancak kuş lastiği, taş ve sopa ile o zalimlere karşılık verebiliyor ve onurlu direnişleri karşılığında İsrail askerleri tarafından acımasızca vurulup şehit ediliyor.

Tüm bu olanlar karşısında sözde İslam alemi hiç bir yaptırım uygulamıyor. Uluslararası alanda gerilimi tırmandıran Trump ve ekibinin zulüm politikaları, dünya barışını çok ciddi anlamda tehdit ediyor.

İslam aleminin lider ülkesi olma hedefindeki Türkiye’nin tavrı ise; klasikleşmiş kınama, ve protesto gösterileri ile, “Bu katliamdan İsrail hükümeti kadar ABD yönetimi de sorumludur”, “İsrail soykırım devletidir”, “Trump alnına kara leke sürmüştür”, “Filistin kırmızı çizgimizdir” sözleri ile dünyaya beyanat vermekten öteye geçmiyor…

BU BİR İNSANLIK SUÇU
Yıllardır Kudüs’te yaşanan katliamlar, artık bölgesel sorun olmaktan öte, bir insanlık sorunudur. Ama ne yazık ki tüm insanlık, ABD eliyle İsrail tarafından sürdürülen bu insanlık suçunu engelleyemiyor!

Dünyamız giderek huzursuz bir ortama çekilirken, kimse kimsenin halini anlamıyor, acısına ortak olmak istemiyor.

Oysa, acının dili, dini, rengi, ırkı olmaz. Tüm dünya bu insanlık suçu karşısında birlik olmalı, Filistinli mazlumların yanında yer alarak ABD güdümlü İsrail askerlerine “dur” demeli. Bu, bütün insanlık için bir vicdan sınavıdır. Bunda en büyük vebal ise; İslamın ‘zulme rıza göstermek zulümdür’ anlayışına göre müslüman geçinen ülkelerin üzerindedir…

“Allah’ın ipine hepiniz sımsıkı yapışın. Dağılıp ayrılmayın.” 

(Âli İmrân-103)

“Birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olmazsınız. İman etmedikçe cennete giremezsiniz”

Hz. Muhammed (SAV)

“İsrail’e lanet Filistin’e destek” mitingi
Adapazarı Belediyesi önünde önceki gün düzenlenen mitinge Türkiye ve Filistin bayraklarıyla gelen Sakaryalılar, ABD’nin büyükelçiliğini Kudüs’e taşımasına karşı çıkan Filistinliler’in İsrail askerlerince katledilmesini protesto etti.

Mitingde konuşan Vali İrfan Balkanlıoğlu, Filistin’de yaşanan bu katliamların ne ilk ne de son olacağını çünkü Kudüs’ün bütün müşrik, münafık ve kafirlerin hedefinde bir şehir olduğunu söyledi. Vali Balkanlıoğlu’nun dikkat çeken şu sözleri, tüm bu yaşananların nedenini açıklıyordu: “İsrail’i ayakta tutan şey nedir? Kendisine sağlanan ekonomik güç… Bütün dünyadan ona yardım yağıyor. Yahudi ve Musevi firmaların üretmiş olduğu malları aldıkça, İsrail’e bunlar yardım, silah, bomba olarak gidiyor ve onlarla da Müslümanları katlediyorlar. Müslümanların basiret sahibi, uyanık olması lazım.

Sadece Kudüs’teki kardeşlerimiz değil Myanmar’da, Suriye’de, Mısır’da, Doğu Türkistan’da bir çok yerde müslümanlar zulüm altında. Nerede bir duman tütüyorsa dünyada orada bir müslüman yanıyor maalesef. Bizim de kendimizi check etmemiz, Allah’ın emrettiği şekilde yaşamamız gerekir ki, bu musibetlerden belalardan kurtulmak için yaptığımız dualar makbul olsun.”

‘FİLİSTİN’LE KENDİMİZİ DE SAVUNUYORUZ’
Ramazanda yapılan bu katliamı kınadıklarını ve Filistinliler’e sahip çıktıklarını söyleyen Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu ise, “Bugün Filistin’i savunurken kendi ülkemizi de savunuyoruz. Kendi ülkemizin sınırlarını savunuyoruz. Bu tür toplantıları küçümsemeden birlik ve beraberlik içerisinde yapmak gerekiyor. Bundan sonra birlik ve beraberliğimizi koruyarak, emperyalizmin yaptığı hesapları hep beraber bozacağız inşallah. Allah’a duamız, tüm mazlumlara rahmet elini uzatmasıdır” sözleriyle, Filistin’i savunmanın kendimizi de savunmak olduğunu vurguluyordu.

Ancak yıllardan beri yapılan bu mitingler, kınamalar, tel’in ve protestolar sonucu değiştirmiyor! Zalimler bildiğini okumaya devam ediyor.

“Harekete geçilmediği sürece, şiddeti dua ederek durduramazsınız.” (Malcom X)