Gazetemiz yazarı Fahri Tuna’nın editörlüğünü yaptığı “Irmak” dergisindeki yazıları yanında kendine has, burcu burcu hasret, özlem ve sevgi kokan şiirleriyle iz bırakan şair ruhlu işadamı Yusuf Mısırlıoğlu, facebook hesabında memleket hasretini konu edinen enfes bir şiir kaleme almış, yerel aksanla ve “Uşağum” başlığıyla, Aşık Çepni mahlasıyla…
Önce okuyalım…
Sevda yukli başumi taşimayi bedenum
Hazan yaprağu gibi soliyirum uşağum
Sisdaği dumanina bir daha değsa tenum
Hasretliktan saçimi yoliyirum uşağum
Ah gurbet zalum gurbet her günum cefa boyle
Kadirga başlarina varursan selam eyle
Ne horonlar oynarduk uç telli kemençeyle
Duşunup ağlamakli oliyirum uşağum
Şimdi olsa da yesam lahana sarmasundan
Üstuna da ananun sarayli burmasundan
Bıktum doktorun zarar deyi uyarmasundan
Kafa kağidum eski biliyirum uşağum
Titreyi parmaklarum fincan tutamayirum
Boğazimda duğum var lokma yutamayirum
Anan tutmasa beni adim atamayirum
Ağlanacak haluma güliyirum uşağum
Vuslat haramdur bağa ayriluk alun yazum
Bir hal ki dizleruma daha geçmeyi sözum
Budak deluğu sanki bi şe görmeyi gözum
Kan çanaği oldilar siliyirum uşağum
Uzaktan bakayirum kuymak tenceresine
Kara perdelar astum evun penceresine
Görursan selam eyle Ağasar deresine
Sila sancisi vurdi eliyirum uşağum
Kul Çepni derler bağa yazdilar fermanumi
Geçti kiraz aylari sel aldi harmanumi
Bir lokma rizik için tükettum dermanumi
Ruz-u huzura demir aliyirum uşağum
Dileyelim yelkenlisi vurmasın karaya… Kimseler girmesin isteriz, bu hasretle araya deyip, Bizim Bahçe’den hasret çiçeği “Yasemenler” gönderelim istedik Çepni aşığa…