Türk spor medyası tarafından bir kısır döngü halinde milli takım hocalığı için adları her dönemde gündeme getirilen belli isimler vardır…
Onlardan gayrı bu işi yapacak bir başka yerli teknik direktör yokmuşçasına her sıkıntılı süreçte adları taşınır belli odaklar tarafından…
Ama bu işi en az onlar kadar yapabileceğine dair bilgi, belge ve yeteneği olan bir başka teknik direktör ne yazık ki hiç gelmez akla ve gündeme…
Milli takım hocalarına ve futbolculara maaş ve prim adı altında verilen dudak uçurtan paralar saçılırken pervasızca ortaya, düşünülmez bu ülkede halkın bir büyük bölümünün sıkıntı içerisinde olduğu…
Neden bu konuda işin başındakiler ayaklarını ülkenin yorganına göre uzatmazlar!
Oysa bu görevi çok daha uygun şartlarda ve başarıyla yönetecek teknik direktörler de vardır elbette…
Niye düşünülmez, anlamak mümkün değil…
Örneğin Yılmaz Vural futbol adına ulusal ve uluslararası tüm belgelere sahip, hırslı, çalışkan ve iddialı bir teknik direktör olarak getirilse işin başına ve verilse bir şans da ona, milli takım çok daha fazla sevilir ve kazanması için dualar dizilir ardı sıra…
Almanya ve İspanya, Dünya ve Avrupa kupalarında milli takım düzeyinde başarıdan başarıya koşarken hocalarına ve oyuncularına verilen maaş ve primler yanında bizdeki bu hovardalığa gel de akıl erdir…
İstiyoruz ki Yılmaz Vural ve benzeri hocalarla kaybolmaya yüz tutan ay yıldızlı forma aşkı gelsin ülkenin gündemine yeniden…
Yıllarca bu işin içerisinde olan bir eski futbolcu olarak dilerim bu fasit dairenin dışına çıkılsın ve kırılsın tabu haline gelen zincirler…
Yeter ki tercih edilsin ve sabredilsin başarıya aç hocalara…
Bu duygularla getireyim istedim hırsına, bilgisine ve yeteneğine güvenim nedeniyle Yılmaz Vural’ı ülkenin spor gündemine…
Ne derece ilgi görür bilemem ancak bildiğim bir şey var ki o da; tüyü bitmemiş yetimin parasını hovardaca harcayan ve gereğini yerine getirmeyen yetkililerin bu büyük vebalin altından kalkmaları hiç de kolay olmayacağı gerçeğidir…
Bizim Bahçe’nin uyarı çiçeği “zambaklar” gitsin istedik işin başındakilere bu düşünceler doğrultusunda…