Siyaset dünyasında yine küfürler, hakaretler, yumruklar havada uçuşuyor…
Taraflar ağıza alınmayacak sözlerle birbirine saldırıyor…
Vay efendim neymiş: “Sen benim genel başkanıma şerefsiz, haysiyetsiz, hain dedin. Asıl senin genel başkanın şerefsiz, haysiyetsiz, hain!”
Sanırsın ki şerefler, haysiyetler pazarda satılıyor!
Önüne geleni vatan haini ilan etmek kişilerin uhdesinde sanki!
Bu nedir yahu, nasıl bir kör döğüşüdür, ne biçim bir kayıkçı kavgasıdır!
Koca koca adamlar sokak çocukları gibi birbirine laf yetiştiriyor…
Nasıl iştir bu!
Bir de herkesi kavgalarına çekmeye çalışıyorlar…
Konuşsan kabahat, sussan kabahat!
Herkes birbirine sövüp sayarken illaki bir tarafı tutacağız…
Falanca “Şerefsiz” diyebilir, filanca “Haysiyetsiz” diyemez diyeceğiz…
Kendi genel başkanımız hakaretler yağdırırken avuçlarımız patlarcasına alkış tutacak, aynı şey bizim başımıza gelince dünyayı ayağa kaldıracağız!
Ne güzel bir dünyaymış bu ya!
Millet zaten burnundan soluyor…
İşsizlik, yoksulluk belini bükmüş insanların…
Bir de bu türden dalaşmalarla sokakları ateşe veriyor siyasetçiler…
İnsanlar neredeyse birbirini boğazlayacak…
Hiç mi aklıselim bir siyasetçi yok içinizde arkadaş!
“Kötü söz sahibine aittir” deyip de kenara çekilecek, edebini her şekilde muhafaza edecek, işi hukukaadalete havale edecek, insanları suhulete davet edecek basiret sahibi bir tane siyasetçi yok mu!
Hz. Peygamberin, “Pehlivan, öfkelendiği zaman öfkesini yutana denir” hadis-i şerifini kendisine şiar edinecek tek bir siyasetçi yok mu içinizde!

----


İlla bir taraf hakaret etti diye siz de şirazeden çıkmak zorunda mısınız!
Genel merkezleriniz hakareti en çok ve en ağır biçimde yapanlarınıza plaket mi veriyor!
Bilge lider Aliya gibi, “Biz de düşmanlarımıza küfredelim, hakaret edelim, tecavüz edelim, eziyet edelim. Onlar bize bunları yaptılar” dediklerinde, “Onlar bizim öğretmenimiz değil” diyebilecek bir tane ilim irfan sahibi insan yok mu aranızda!
                                                          ***
Ben ne AK Parti’den, ne CHP’den yana tarafım bu kavgada!
CHP Milletvekili Engin Özkoç’u da savunuyor değilim!
Açıklaması son derece zamansız ve de tahrik edici bir açıklamadır!
Türk ordusu savaş halindeyken düşman sevindirecek bir açıklamadır!
Kesinlikle sağduyudan yoksun ve abartılı ifadeler taşıyan bir açıklamadır!
Kendi genel başkanına yapılan hakarete karşı geliştirilmiş duygusal bir tepki denilerek geçiştirilemeyecek bir açıklamadır!
Ancak insanlarımız zaman zaman Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da buna benzer sözlerine ve hakaretlerine maruz kalmaktadır…
Bu gerçeği de yadsımamamız gerekiyor…
Her kimden gelirse gelsin yanlışa yanlış demeyi bilmemiz gerekiyor…
Evet, Özkoç’un sözleri yenilir yutulur sözler değildir!
Peki, Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce’nin, Özkoç ve CHP’lilere yönelik, “İnsan artıkları” ifadesi yenilir yutulur bir ifade midir?
Ali İhsan Yavuz’un Necip Fazıl’dan alıntılayarak, “Sen alçak değil çukursun” ifadesine, Çiğdem Atabek’in, “Meczup, gevşek ağızlı” ifadesine, Recep Uncuoğlu’nun “Onursuz, hain, gurursuz” ifadelerine, Yunus Tever’in, “Hadsiz, seviyesiz, şizofrenik vaka” ifadelerine, Yusuf Alemdar’ın “Müptezel” ifadesine alkış mı tutmamız gerekiyor şimdi!
Bunlar yine sosyal medyadaki sempatizanların ifadeleri yanında pirüpak kalacak ifadeler!
“Domuz, Ermeni tohumu, yavşak, köpek” ve daha burada yazamayacağım hakaretleri nereye koyacağız peki!
Bu ve buna benzer hakaretlerden geçilmiyor sosyal platformlar…
AK Parti cenahında da var böyle insanlar, CHP cenahında da…
Küfürde, hakarette birbirleriyle yarışıyorlar adeta!
Ne menem bir yarıştır bu böyle!
                                         ***
Eyyy milletin oyuyla millete hizmet etmek için belli makamlara gelmiş, maaşları milletin etinden canından koparılıp alınan vergilerle ödenen siyasetçiler!
Bırakın bu küfürleşmeleri, yumruklaşmaları, milleti birbirine düşürmeye hizmet etmeleri!
İş bulun insanlara iş!
Aş koyun tencerelere aş!
Çocuğu aç diye böbreğini satışa çıkaran babalara yardım edin!
Siyanür içip intihar edenlere, diri diri kendini yakan insanlara mâni olun!
Gırtlağına kadar borca batmış, bankaların kıskacına girmiş, tefecilerin eline düşmüş vatandaşlarımıza yardım elinizi uzatın!
Ne yapıyorsanız, nasıl yapıyorsanız yapın da gencecik fidan gibi delikanlıların hayatlarının baharında analarından, babalarından, eşlerinden ve çocuklarından ayrılmamalarını sağlayın!
Yok hayır, biz gerilimden ve kavgadan besleniyoruz, böyle yaparak yerimizi sağlamlaştırıyoruz, birbirimize küfür edip yumruk sallayarak siyaset yapmaktan keyif alıyoruz diyorsanız da…
Yere batsın sizin bu siyasetiniz!