Ağaçlar, ormanlar insan hayatının ayrılmaz bir parçası olarak, her canlıya hayat verir varlığıyla…
Oksijen kaynağımız ağaçlar kâh gölgesinde soluklandığımız bir nefeslik durak olur, kâh gövdesinden eşya ya da ev yaptığımız bir bulunmaz malzeme…
Bununla mı sınırlıdır ağacın yararı…
Değildir elbette…
Toprağın ve havanın yoldaşı ormanlar, binlerce alemin de evidir, yuvasıdır…
İnsandan sonra yetiştirilmesi en zor canlı nedir diye düşündünüz mü hiç…
Ağaçtır elbette…
Bir tohumun fidanın, bir fidanın gölgesinde dinlenebileceğimiz, meyvesini yiyebileceğimiz bir ağaca dönüşmesi için kaç yıl gerekir!
Adına şarkılar, şiirler yazılmış bir büyük nimettir…
Son günlerde cennet yurdumuzun dört bir yanından gelen orman yangını haberleriyle yandı yüreklerimiz…
Üzüntüyle takip ettik tüm bu kara haberleri, söndürüldüğü yönünde bir müjde umuduyla dakika dakika…
Yangınlar söndürüldüğünde geriye kalan o yemyeşil bir vaha gibi olan ormanlık alanların kapkara hali dağladı yüreklerimizi…
Ormanı, ağacı korumak yalnızca devletin görevi midir!
Asla ve kat’a değildir; ormanlarımızı korumak her birimizin vatandaşlık görevi olmakla birlikte, daha da ötesi ibadettir, ibadet…
Yetkililerin uyarını dikkate almak, tedbir amaçlı yasaklara harfiyen uymak kaçınılmazdır…
Zira bir küçük ihmal ile yok oluyor ormanlarımız…
Gelin bugünden tezi yok, uyarı ve önlemlere uyalım, cennet vatanın tek bir ağacını bile gözümüz gibi koruyalım…
Bu duygularla, orman yangınlarının söndürülmesi için cansiperane ve fedakarca mesai harcayan tüm yetkili ve etkililer ile vatandaşlarımıza Bizim Bahçe’den “Peygamber çiçeği” gönderelim istedik…