Meral Akşener, bir süre önce “Özellikle Hatay’dan başlayarak tüm Türkiye’de an itibariyle yabancıya toprak ve mülk satışının yasaklanması lazım. Kesinlikle bunun takipçisi olacağız, ne demek istediğimi Hataylılar anlıyor.” dedi.
Köşe komşum Osman Karagüzel Ağabey, 22 Şubat tarihli yazısında muhalefetin ikazını haklı bularak tasdik etmiş. Nedense yazısında Meral Akşener’in ismini zikretmemiş. Kısaltarak paylaşayım. “… tüm Türkiye’de yabancılara toprak satışı acilen derhal ve behemehâl yasaklanmalıdır! Toprak satışı derhal durdurulmalıdır. Yabancılara vatandaşlık verilmemeli. Demografik yapı dikkatle ve hassasiyetle korunmalıdır.”
İlginç benzerlik. Dünya görüşlerinin taban tabana zıt olduğunu zannettiğim Osman Karagüzel’in yabancılara toprak satışı konusundaki duruşu nasıl oldu da Ümit Özdağ ve Meral Akşener’le aynı sözlerde ve aynı düzlemde birleşti?
*
Millet İttifakını destekleyen iç/dış trollerin, sahte sosyal medya hesapları üzerinden topluma yaydıkları yalana dayalı algı yönetimi baydı artık. Faşizm kokan Meral Akşener’in sözleri Ümit Özdağ’ın söylemlerinden biraz light sadece… Meral Hanım, Hatay’da yabancılara mülk satışı (1980’den beri) zaten yasak olduğu halde -mış gibi algı yapıyor. Yersen…
Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi, basın ve sosyal medya üzerinden yapılan algı operasyonlarına anında cevabı yapıştırıyor. Yalanlarını yüzlerine vuruyor ama ne yazık ki vaz geçmiyorlar, özür dilemiyorlar ve utanmıyorlar.
*
Buyurun yabancılara toprak satışıyla ilgili işin gerçeğini Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’nden öğrenelim: “Bir siyasi parti lideri (Meral Akşener) yaptığı basın açıklamasında "Mutlaka ve mutlaka, özelikle Hatay'dan başlayarak bütün Türkiye'de şu an itibariyle toprak satışını ve mülk satışının yabancıya satışının yasaklanması lazım. Bunun takipçisi olacağız, kesinlikle. Ne dediğimi Hataylılar anlıyor" şeklinde ifadeler kullandı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu açıklama yaparak "1980 yılında Hatay'da yabancılara mülk satışı yasaklanmıştır. Aynı zamanda bakanlar kurulunun 2011 yılında aldığı bir karar çerçevesinde hazine arazilerinden bu tip mülk satışları tamamen yasaklanmıştır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kendine ait politikaları söz konusudur."
Devlet gereken önlemi 43 yıl önce zaten almış. Meral Akşener hamasi nutuklarla devleti ikaz ederek tribünlere popülizm yapacağına yetkililere sorup öğrenseydi keşke.
*
Türklerin Avrupa ülkelerinde mülk satın almasını konuşmayanlar, iş Türkiye’ye geldiğinde “yabancı düşmanı” kesiliyorlar. Kanaatim odur ki, devletin sakıncalı gördüğü iller dışında, yabancıların Türkiye’de mülk edinmesi serbest piyasa gereğidir. Ülkemize yapılan her türlü yatırımın faydası vardır, zararı yoktur.
Muhalefetin dile getirdiği “demografik yapıyı özenle koruma” nutukları, Kürtleri ötekileştirmenin yanında tüm Türkiye’yi tek tipleştirme siyasetidir. Türkiye, tek parti döneminde inkâra dayalı “devletçilik” anlayışından yeterince acı çekti. Hadi bir yere kadar ulus devlet endişesini anlarım da Turancılığın, Faşizmin, ilkel ırkçılığın lüzumu yok. Ülkenin sosyal dokusunu parçalayan asıl kanser hücresi ittihat ve terakki diye başlayıp sonrasında tek parti/ millî şef zihniyetine evrilen anti-demokratik dayatmalardır.
CB Recep Tayyip Erdoğan, ırkçılığa ve anti-demokratik dayatmalara prim vermeden ülkemizi bölgede ve dünyada cazibe merkezi yaptı. Türkiye’nin devlet aklı, vatan topraklarını sizden iyi korur merak etmeyin.
Osman Karagüzel müstesna; Londra, New York, Zürich veya Paris’te rezidans satın alan veya almak için can atan çağdaş ezikler!
Siz olsanız da, olmasanız da bu millet vatan topraklarını ırkçılık belasına bulaşmadan imanıyla korur. Seçim nutuklarını boş verin. Yenilgi acısı bir şey değil. Asıl acı olan, vatanı korumak konusunda milletin size güvenmemesidir.
