Adına “çağdaşlaşma” denilen birtakım fantezi kelimeleri kullanmayı, “sınıf atlamak” olarak kabul eden bir toplum haline gelmeyi ve bizi biz yapan özellikleri anlayabilmek için aşağıda bize iletilen şu altı çizilecek sözleri paylaşalım istedim bugün yine, değerli okuyucularımızla…
“Günün birinde köy halkı yağmur duasına çıkmayı kararlaştırdı. O gün geldiğinde sadece küçük bir çocuk elinde şemsiyesi ile gelmişti…
İşte bu inançtır.
Ne zaman ki bir bebeği sevmek için havaya fırlatsan bebek kahkahalar atar çünkü bilir ki siz onu tutacaksınız...
İşte bu güvendir…
Her gece rahat bir şekilde yatağa gideriz. Sabaha uyanacağımıza garantimiz yoktur ama yine de alarmı kurarız...
İşte bu ümittir…
Biz, yarınlar için büyük planlar yaparız fakat geleceğimiz sadece tahminlerden ibarettir ve sıfır bilgiye sahibizdir...
İşte bu güven ve rahatlıktır…
Biz ayrılıkları ve evliliklerdeki problemleri görürüz fakat yine de evleniriz…
İşte bu aşktır…
Şimdi siz bunu sizinle paylaşan için özel biri olduğunuza göre, siz de cimri davranmayın ve dostlarınızla paylaşın...
İşte bu önemsemektir…
"Yapacağım" demeyin, "inşaAllah" deyin…
"Vaav" demeyin, "SübhanAllah" deyin…
"Mükemmel" demeyin, "MaşaAllah" deyin…
"İyiyim" demeyin, "Elhamdulillah" deyin…
"Görüşürüz bay" demeyin, "Allah’a emanet ol" deyin…
"Ben geldiiim" demeyin, “Esselamu aleykum ve Rahmetullah ve Berakatuh" deyin...
Her an için Allah'a teşekkür etmek için güzel bir dua: "Allahumma e'inni ala zikrike ve şukrike ve husni ibadetike"
"Allah'ım, Seni hatırlamamda ve sana minnettar olmamda ve sana mükemmel bir şekilde ibadet etmemde bana yardım et."
Hani derler ya ‘bir musibet bin nasihate bedeldir.’
Öyle unutulmuş nasihatlerden ders almayanı, musibetler, söylenir ki döve döve dize getirir…
Öyle olmasın istiyorsak, dilimize ve gönlümüze yakışmayan, uydurma kelimelerden sıyrılıp yukardaki gibi bizi biz yapan değerlere sarılalım…
Bu duygularla gidiyor Bizim Bahçe’nin “Peygamber çiçekleri” tüm okuyucularımıza…