Adapazarı’nın tarihi ve turistik zenginlikleri nelerdir…
Bu türden ve benzeri konularda yaptığı araştırmalarla dikkati çekiyor Danıştay Onursal Başkanlarından, hemşehrimiz Ünal Başoğlu…
İlimiz Atatürk Lisesi’nde okuduktan sonra hukuk fakültesine giden Ünal Başoğlu, Danıştay Onursal Üyesi olarak yıllarca hizmet verdiği kurumdan emekli olduktan sonra, ilimizle ilgili derinliği olan tarihi araştırmalara verdi kendini...
İlin ve ilçenin tarihi konusunda çarpıcı bilgilere ulaşan Ünal Başoğlu, mesleki kitaplarını Sakarya Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne hediye ederek, okula büyük katkıda bulundu ve bulunmaya devam ediyor...
“İlkokullar” konusunda yaptığı araştırmada 1800’lü yıllarda Adapazarı Ayanı Karaosman Ağa’nın kurduğu ve adını verdiği en eski ilkokulumuzun, Karaosman İlkokulu olduğunu söyler…
Bu yıl okul, 200. kuruluş yıldönümünü kutlamaya hazırlanıyor…
Okul Müdürü Hamza Kaya, konuyla ilgili çalışmalar yürütüyor…
En eski bir diğer okul ise Sabiha Hanım İlkokulu…
Ünal Başoğlu, emeklilik sonrası tarihsel araştırmalar için gittiği ülkelerde, Osmanlı ayak izleri konusunda derin izler yakaladığının da altını çiziyor…
Son olarak İsviçre’nin Başkenti Bern’de parlamento binasına açılan bulvar üzerinden bulunan “Adalet Tanrıçası” heykelinin dört devlet başkanına dayandığını; bunlardan birincisinin, halkına sağladığı özgürlük ve yaptığı kanunlar nedeniyle Kanunî Sultan Süleyman olduğunu görüp, hayli mutluluk duyduğunu söyledi...
“Ecdadımız işte böyle muhteşem bir devlet başkanına ve medeniyete sahipti” diyen Ünal Başoğlu’nun şehrimizde bir büyük müze kurulması adına birlikte verdiğimiz mücadele hala devam ediyor…
Bilgilerini bizimle paylaşan değerli hukuk adamı, Danıştay Onursal Başkanı Ünal Başoğlu’na Bizim Bahçe’den başarılar dileğiyle “Laleler” gönderelim istedik.
İLKAY GELMEK İSTİYORMUŞ
Sakaryaspor’u başarısız futbollarıyla küme düşürüp giden futbolcular arasında en çapsız ve yeteneksiz olanı, adam yokluğunda oynayan bir futbolcu olarak bilinen İlkay, gittiği kulüplerde de dikiş tutturamayınca, Sakaryaspor’a gelmek için türlü yollar denemeye koyuldu…
Üstelik Gökhan ve Ünal gibi bu grubun skorer ve yetenekli futbolcuları varken; kalkıp da böyle bir oyuncuya kapılarını açmak, Sakaryaspor’a yarar değil, getirirse getirse zarar getirir...
Oynadığı futbolla giderayak seyreden herkesi çileden çıkaran ve kaçırdığı inanılmaz gollerle takımın küme düşmesinde başrolü oynayan bu futbolcuyu yıllar sonra yeniden gündeme getirmek, ne bizim gazeteye ne de Sakaryaspor’a yakışır...
Gittiği her kulüpte aynı duygular uyandıran bu futbolcu, kendine sığınacak bir başka kapı aramalı…
Ne yapacağı, faydası-zararı bizce bilinen ve gitmesinden memnun olduğumuz bir eski futbolcu iyi olsa, dolaştığı takımlar onu bırakır mı hiç!
Sakaryaspor futbol eskilerinin sığındığı bir acizler kulübü değil ki, ahı gitmiş vahı kalmış bir futbolcuyu getirip de takımın ahengini bozsun...
Sakaryaspor Yönetimi’ne bu oyuna gelmemeleri dileğiyle, Bizim Bahçe’den “Zambaklar” gitsin istedik...