Bilmem ki bu türküyü Sakarya halkı ne zaman söyleyecek koro halinde…
Bir rivayete göre saz alınmış ele…
Yakında düşer bir ihtimal bu türkü dile…
“Ada treni seçim öncesi gelmeli” tezini ısrarla savunan eski bakan Ersin Taranoğlu, konuya dair neler yapılması ve çözüme kimlerin katılması gerektiğini; bugün değil, günler, haftalar, aylardır feryat figan gündeme getirir durur…
Söz sanki duvara söylenmiş olmalı ki ilin tümünün talebi olan bu hayati ulaşım konusu bilmem neden, harekete geçmesi beklenenlerin ilgisini çekmez…
Demiryol-İş Şube Başkanı Cemal Yaman da dayanamayıp feryat figan eyledi önceki gün…
Eski milletvekili ve çifte bakan Ersin Taranoğlu’nun ısrarla ve ivedilikle üzerinde durduğu Ada treni sorununun giderilmesi için ileri sürdüğü şartlar, öyle yerine getirilmeyecek ağırlık da taşımıyor oysa…
Taranoğlu diyor ki;
“Bakanlığım sırasında Adapazarı için iki kez elimi taşın altına koymak bir yana, siyasi hayatımı riske edecek önemli olaylarla karşılaştım…
Birinde rahmetli Özdemir Sabancı bana gelerek, ‘Sayın Taranoğlu ben Toyota Fabrikasını gelen talepleri bir kenara atıp Sakarya’da kurmak istiyorum fakat önemli bir engel var.
Belirlediğimiz yer için birinci sınıf tarım arazisi denilerek yatırıma engel olunuyor…
Bu takdirde bir başka il arayışına girmek zorunda kalacağız.’”
Taranoğlu bu sözler karşısında zamanın başbakanı Mesut Yılmaz’a çıkar ve konuyu anlatır sıcağı sıcağına;
“Konuyu halledemezsek benim Sakarya’ya gitmeye yüzüm kalmaz” der…
Bunun üzerine Başbakan Mesut Yılmaz, ilgili bakanı çağırır ve bir gecede ‘bir başka yatırım için emsal olmayacak şekilde’ değişime giderek, bugün mevcut fabrikanın yerinin Sabancı Holding’e tahsisi sağlanır…
İkinci olay ise daha da farklı…
Düzce Belediyesi “büyükşehir” olma yoluna girince, yine başbakanın huzurundadır Ersin Taranoğlu…
“Sayın Başbakanım ben şu an istifanın eşiğindeyim.” der...
Mesut Yılmaz, kabinenin en dinamik bakanını kaybetmek istemez…
“Nedir sorun bu defa” diye sorar…
Taranoğlu; “Duydum ki Düzce belediyesi büyükşehir yapılacakmış…
Eğer Adapazarı Belediyesi de büyükşehir haline dönüşmezse bilin ki bunun altından ben değil, partimiz dahi kalkamaz ve ben istifa etmek zorunda kalırım.”
İşte birbirine paralel iki önemli konu…
Bakanlığı sırasında siyasi yaşantısını riske atacak cesareti ortaya koymasa Ersin Taranoğlu ne Toyota Fabrikası kurulurdu ilimizde ne de büyükşehir olurdu Adapazarı Belediyesi…
Taranoğlu’nun bunları atlatması, Ada treni konusunda Sakarya’daki belediye başkanları ve adayları yanında tüm milletvekillerini göreve davet anlamına gelmiyor mu!
Bilinir ki; Ada treni istisnasız bu ilde halkın bütününü içine alan ulaşım yönüyle hayati bir konudur…
İzlenecek yol da Taranoğlu’ndan farklı olmamalıdır…
Buna biz Başkent’teki o güçlü Sakarya lobisini de katarsak Ada treni gara gelir kısa sürede ve İstanbul’a ulaşım rahatlığı sağlanır, beklenen o türkü de söylenir durur…
Güvenilir kaynaklardan elde ettiğimiz bilgiler de yolun açık olduğunu ve trenin gardan hareketine yönelik önemli gelişmeler yaşandığını gösteriyor…
O halde daha ne beklenir bilemeyiz…
Israrla dile getirdiğimiz Ada treni-gar buluşmasında aynı duyguları paylaşan herkese ve her kesime “Orkideler” gitsin istedik…