Sakaryaspor’suz Sakarya, Sakarya’sız Sakaryaspor düşünülemez…
Yalnız ilimizde değil, ülkenin ve dünyanın hemen her köşesinden gelen mesajlar düşer gazetemize zaman zaman bu doğrultuda…
İşte yine öyle bir heyecanın başlangıç haftalarını yaşıyoruz şu sıralarda…
Zira bilinir ki hiçbir şeye benzemez bu sevgi…
Sakarya futbola aşık bir ildir…
Canı kadar sevdiği takımına zaman zaman da olsa aşırı taşkınlıklardan kaynaklanan zararlar vermiştir…
Bu sezon yersiz ve gereksiz hareketlerle takıma zarar verecek bir iklim oluşmaması için, taraftarlara ve tribün liderlerine çok ama çok önemli görev düşecektir…
Bu ilin takımına yakışır, sertlikten ve saldırganlıktan uzak, yalnız ve yalnız kendi ekibini teşvik edecek olgunluk içerisinde hareketle, ülke genelinde farklı bir taraftar kimliği ortaya koyması beklenir taraftarlarımızdan…
Unutulmasın ki aksine hareket son beş sene içerisinde kaybedilen şampiyonlukların başlıca nedenleri arasında yer alır…
Seyircisiz maçlarda takımın aldığı sonuçlar dikkatli gözlerle incelenir ve takip edilirse, ne demek istediğim çok daha net biçimde anlaşılır…
Velhasıl Konya’da elde edilen galibiyetle başlanan sezonda, şampiyon olabilecek bir kadro oluşturan yeşil siyahlılarda saha içinde, dışında, yönetim ve taraftar cephesinde en ufacık bir ihmale ve hataya yer verilmezse eğer, bilinsin ki bu defa son yıllarda şampiyonluk yarışında hep direkten dönen takımımız muradına erecektir…
Evet… Sakaryaspor’suz Sakarya olmayacağına göre, hata yapma lüksümüz de olmamalı…
Daha önce saha içi ve dışında meydana gelen yanlışlık ve taşkınlıklar nedeniyle heba olan emekler istiyoruz ki bu defa tekrarlanmasın ve herkes eteğindeki taşları erkenden döksün…
Gerisi bilin ki kolay…
Zira bu takım bu lige çok…
Yakışanı yapmak için çok şey istenmiyor…
Göreceksiniz, bu defa lig yeşil siyaha boyanacak…
Bu doğrultuda hareket edecek herkese ve her kesime Bizim Bahçe’den başarı, mutluluk dileğiyle “Orkideler” gitsin istedik…