Sakaryaspor bu akşam saat 19.00’da yeni sezonun kendi sahadaki ilk maçında İstanbul’un köklü kulüplerinden biri olan Sarıyer ile karşılaşacak…
Her zaman ilk maç sıkıntılı geçer…
İstiyoruz ki bu sefer öyle olmasın…
Taraftara hatırlatacaklarımız var geçmişten ders alarak...
Bağrından çıkardığı birbirinden yetenekli ve yıldız futbolcuları ile bırakın Sakaryaspor’u, Milli Takım’ın dahi iskeletini oluşturan oyuncularıyla bir zamanların marka kulübü yeşil siyahlı ekip, son yıllarda kabına sığmaz hale gelen taraftar yanlışlarıyla maddi olduğu kadar, manevi açıdan da zarar görmektedir...
Şöyle ki; Türkiye Futbol Federasyonu, taşkınlıklar nedeniyle ve neredeyse her maç sonrası, toplanırsa alt alta bir sezon boyu, takımımızı yüksek rakamlara ulaşan para cezalarına çarptırmakta, bunun yanında manevi yönüyle puan kayıplarına yol açan seyircisiz maçlarla da taraftarı cezalandırmaktadır…
Denilir ki; keskin sirkenin zararı küpünedir…
Yani taraftarların takımlarına ve kendilerine verdiği zararının artık son bulması gerekir…
Buna göre hareket etmelidir taraftarlar bu akşamla beraber bütün sezon boyu ki yapılan bunca harcamanın karşılığı olarak hedefe ulaşılabilsin…
Sakaryaspor’un tribündeki büyük gücü takımına katkı sağlamak istiyorsa, içindeki hırsı frenlemeli ve aksine davrananları da uyarmalıdır…
Zira şampiyonluk için böyle güçlü ve sağduyulu taraftar ordusuna ihtiyaç var…
Aksi halde bu sıkıntı giderek daha da artan bir şekilde yansır sahaya…
O zaman beklenen gerçekleşmez…
Alt gruplarda mücadele eden, sıradan bir takım görüntüsünden kurtulmamızda bu anlayışın rolü büyüktür…
O nedenle bu sezon daha işin başında iken dikkat edelim ve öyle alalım tribünlerde yerimizi…
Sakaryapor taraftarlarına ve her Sakaryalı’ya yakışan da budur aslında…
Kuruluş yılında (1965) formasını giydiğim bu güzide takımı destekleyen o yalın anlayış, benzer şekliyle tahta tribünler ve tozlu topraklı sahalardan günümüzde yaklaşık 30 bin seyirci kapasiteli muhteşem stada yansısın ve de lige güzel bir başlangıç yapılsın…
Bu duygularla takımımıza başarılar, taraftarlara “yeşil siyah laleler” gönderelim istedik Bizim Bahçe’den…