Uzun süredir rahatsız olduğunu duyuyordum, Adagençlik Takımı’ndan (1955-60) kaptanlığımı yapan, yılların müzik adamı Halit Sanduklar’ın…

Bir süre önce toprağa verdiği oğlu da kendisi gibi müzisyendi…

Şehir Caz Orkestrası ile yıllarca Adapazarı eğlence dünyasının gecelerini süsleyen orkestranın olduğu kadar, 5 yıl formasını giydiğim Adagençlik futbol takımının da komutanı, yani kaptanıydı…

Kimi “yüzbaşı”, bazıları onu “Çıfıt Halit” olarak tanırdı…

Son derece esprili bir kişiliğe sahipti…

Hayatı önemsemeyen, musiki ve futbola ayrılmış neredeyse bir asırlık koca bir ömrü tüketti Halit Sanduklar…

İki yıl birlikte forma giydik, bordo beyazlı Adagençlik takımında…

Bir Güneş-Adagençlik maçında hakemin kararına itiraz etmişti…

Bunun üzerine hakem “Çok biliyorsan gel sen yönet” deyince, düdüğü kapıp santraya koşmuş ve tiz bir düdükle oyunu başlatmak isteyişinin bedelini ağır ödemişti…

Bu olaydan sonra 6 ay sahalardan men cezası alışı, hala canlanır yer yer de olsa hafızamda…

Sakarya’da yaşadığı kuşağın önde gelen çok yönlü ve renkli bir kişisi olarak bilinirdi…

O, nesli tükenen bir müzik adamıydı…

Maliyeden emekli olduktan sonra hem spordan hem de müzikten koptu…

Uzun süredir de rahatsızdı…

Bir kız bir de erkek çocuk babası olan Halit Sanduklar (Yüzbaşı) onunla birlikte, dönemin tanınmış müzisyenleri arasında solist olarak Kekeme Mesut ile İsmail Özdemir, bateride Halil Çelebi ve Aslan Yıldırım, Atıf Koçdemir, Cemal Beyenal gibi yetenekli ve tanınmış müzisyenlerinden kurulu Şehir Caz’dan geriye, baterist Halil Çelebi’den gayri kimse kalmadı…

İşte o güçlü orkestranın yaşayan abide ismi Çıfıt Halit de yalancı dünyaya konup göçenler kervanına katıldı…

Bugün Orhan Camii’nde öğle vakti kılınacak cenaze namazı sonrası son yolculuğuna çıkacak Halit Sanduklar’a yüce Mevla’dan rahmet, kederli aile efradına acılarını paylaşır sabır ve başsağlığı diliyoruz…