Bir memleketten, medeniyet anlayışı ortaya koyma meselesidir siyaset. İnsana dair güzellikleri ortaya çıkarma insandan topluma varma hikayesidir.

Yaşadığımız çağda insan nesli hayasız bir akımla fıtratının dışına itilerek yozlaştırılıp yok edilmeye çalışılıyor. Hiç bilmediği alışkanlıklar başta aile kurumu olmak üzere insanı insan yapan tüm hasletleri yok ediyor.

Başına ne geldiğinin farkına bile varamıyor. Böyle bir dönemde insanı ve toplumu kurtarmak için özellikle yerel siyasetçilere elzem bir rol düşüyor.

Sakarya’nın DNA’sı itibari ile inatçı yapısı, hayasızca akıma karşı koymada önemli bir yer tutuyor. Kültür derneklerinin aktifliği yaşadığımız bu iğrenç çağda insanoğluna dayatılan gömleği bir nebze olsun yırtıp atıyor, kimlik bunalımına düşen bireyi kimliğini hatırlatıyor. 

Şehrimizin siyasi erkleri siyasetlerini siyasi iktidar olma çabasından kültürel iktidar olma çabasına evirmeli bizi biz yapan tüm yaşadığımız acılara rağmen bu şehri bu ülkeyi yurt edinmemizi sağlayan ne varsa hatırlatmalı hizmet adına ne yapılıyorsa bu kültür üzerine inşaedilmeli.

En az bu hayasızca akım kadar cesur olunmalı, dik durmalı önce kendimizde aydınlanmayı başlatmalı sonra ailemize, şehrimize ve de tüm yurda. 

Ben bu şehrin bunu başarabilecek inanca sahip olduğunu kendi çağını üretebileceğine çok inanıyorum.

Sürçü Lisan Ettiysek Af Ola.